Aşk, insana rutubetin duvara işlemesi gibi işler. Önce fark edemezsin, sonra duvardaki rutubet lekeleri yavaş yavaş görünür olur. Evin duvarlarını boyarsın bir gün. Ama boya sadece rutubetin üstünü örter, onu ortadan kaldırmaz.
Tolstoy, İnsan Ne İle Yaşar'da bana bir hikaye anlatmıştı. Evet, bana anlatmıştı. Sevdiğim yazarların yalnız benim için yazdığını düşünürüm öteden beri.
Bazen birine ne kadar sıkı sarılırsan sarıl, onu kollarının arasında hissedemezsin. Bazısının da arada ne kadar mesafe olursa olsun telefondaki bir 'alo'su bile yeter o sarılışı tekrar yaşamana, onu yanındaymış gibi hissetmene.
Evet bazen tekrarlara düşüyor olabilir ama genel olarak STK'larda özel olarak da milli görüş camiasında görev almış insanların anılarını anlatıyor. Yani yazarımız kendi anılarını yazmış olabilir ama yazdığım kriterlere uyan kardeşlerimin hepsi kitaptan kendisine bir parça çıkaracaktır.