Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
istanbul kırmızısı
Dünyaca ünlü yönetmenimiz Ferzan ÖZPETEK’in ilk romanı olan İstanbul Kırmızısı, otobiyografik tarzda yazılmış bir eserdir. Teyzeleri, anneannesi, kardeşi ve annesiyle İstanbul’da büyüyen yönetmen; hapiste olan babasını uzun yıllar göremez. Biraz da küçük yaştaki cinsel eğilimlerinden dolayı babasıyla iyi bir ebeveyn- çocuk ilişkisi kuramazlar.
İstanbul Kırmızısı
İstanbul KırmızısıFerzan Özpetek · Can Yayınları · 2014987 okunma
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Handan ve Diğerleri
Ayşe Kulin: Kitaplarını her daim rahatlıkla okuyabildiğim, kitap okumaya uzun bir ara verdikten sonra bile, bana tekrar okuma isteğimi uyandıran, kitaplarını okuduktan sonra herkese tavsiye edebileceğim ve kütüphanemde tüm kitaplarını okuyarak bitirmek istediğim yazar oldu. Handan kitabını da bir arkadaşımda görüp elime aldım ve neredeyse bir solukta okudum. O kadar güzel ki bitince yüzünde tatlı bir tebessüm kalıyor. Hatta bitirirken diğer kitaplarındaki kahramanları: Bora'nın Anıları ve Gizli Anların Yolcusu İlhami'ye de selam yollamayı unutmuyor. Gezi parkı olaylarını anlatması ise kitabı değerli kılan başka bir yönü.
Handan
HandanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20147,2bin okunma
Reklam
256 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
David Meyer, geçmişteki ve yakın zamandaki örneklerden yola çıkarak toplumsal hareketlerin hangi şartlarda ortaya çıktığını ve etkili olup olmadıklarını inceliyor bu kitabında. ABD'de ırkçılığı ve köleliğe karşı yapılan eylemlerden, 20. yüzyılın başında uzun çalışma saatlerine ve kötü şartlara karşı yapılan eylemlerden, feminist eylemlerden, devrimci eylemlerden bahsediyor. Toplumsal hareketler bazen olgunlaşmadan ortaya çıktığında kısa sürede ve acımasızca bastırılabiliyor. 1989 yılında Çin'in Tiananmen meydanında olduğu gibi. Ülkemize gelecek olursak özellikle son yıllarda yaşanan birçok adaletsizliğe, kötü ekonomik koşullara, kayırmacılığa, toplumsal huzursuzluğa ve kötü yönetime rağmen herhangi bir toplumsal eylemin yaşanması ya da çok cılız seslerin çıkmasını eleştiriyoruz. Nitekim 2013 yılındaki Gezi Parkı eylemlerinden sonra iktidar bundan ders almak yerine daha da otoriterleşti ve iktidarını pekiştirdi. Bazen toplumsal eylemler istenilen sonuçları veremeyebiliyor. Lakin bu satırları yazarken bugün Van'da birkaç gündür süren eylemler başarıya ulaştı. Toplumsal hareketlerin başarısı birçok etkene bağlı: Hareketin devamlılığı ve gücü, iktidarın gücü ve meşruiyeti, ekonomik ve sosyolojik şartların durumu bunların başlıcaları. Bu yüzden kitap verdiği örneklerle geçmişte ve gelecekte olabilecekleri mukayese etmemizi sağlıyor.
Toplumsal Hareketler(Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir?
Toplumsal Hareketler(Bazen) Nasıl Fark Yaratabilir?David S. Meyer · Ayrıntı Yayınları · 20231 okunma
248 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Herkese merhaba,  Kitabı okuyup bitirdiğimiz de görüyoruz ki yıllar önce yaşanan din, dil, ırk, mezhep, siyasi ayrımcılıktan bugüne hiç bir şey değişmemiş. Değişemeyeceğinin de artık idrakındayız. Ne acı değil mi? Filler tepişirken, olan çimenlere oluyor maalesef.  Sadece insan olabilmek, cinsiyet ayrımcılığı gütmeden karşında ki kişiye insan olarak bakabilmektir önemli olan. Annesi lohusayken ölüp teyzesinin sahiplenip büyüttüğü babaanne Cemre, gelini Leyla ve ilkokul üçe giden kızı minik Nazlı... Maraş’tan İstanbul’a göç etmiş üç dişi beraber yaşamaktalar o da zor zar şartlar altında. Nazlı’nın masal anlatanı babaannesiydi, yıl 1930 Maraş der başlar ama bir zaman sonra Nazlı’da anlar masalın gerçeklere döndüğünü. Daha sonra yetişkin olan Nazlı masala devam ederken darbeler, Maraş, Sivas, Ankara garı katliamı, Gezi parkı olayları ve 15 Temmuz olaylarına değinilmiş.  Kitapta kadını değersiz gören, erkek çocuğa tapmaların yanı sıra aşkı, arkadaşlığı, dostluğu, birbirine kenetlenmeyi en önemlisi de sevgiyi ve sevmeyi de bulacaksınız.  Yazarın daha önce sürgün ve yarımkalanbirkitap okumuştum bu eserinde de yine o etkileyici ve güçlü kalemini okumaktan mutlu oldum.  Yazarın önce ki iki kitabı da dahil olmak üzere kesinlikle okumanızı öneriyorum. Kitap ve sevgiyle kalın... . Unutma sakın unutma Bağışlama sakın Sakın düşmanını sevme, sakın susma Bekle, büyük kavgayı bekle Anlıyormusun yüreğim.  . Niyet ilk adımdır, sonra akar gider yollar ayaklarının altında. Bir bakmışsın niyetin akibetinde olmuş. İnsan yeter ki yapmak istediğine niyetlensin.  
Babaannem
BabaannemMurat Durmaz · Lebis Kitap · 202417 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
,
Handan
Handan
kitabında genç bir kadının hikayesini anlatırken
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
’ı, onun
Handan
Handan
kitabının Türk Edebiyatındaki önemi ve yerini, Türkiye”nin yakın tarihini, Gezi Parkı olaylarını öyle güzel anlatmış ki..
Handan
Handan
sonrasında illa ki
Halide Edib Adıvar
Halide Edib Adıvar
’ı araştırıp, onun kitapları (eğer okumadıysak) okumamızı aklımıza sokuyor.. İnsanın, kadının mücadelesinin bitmeyeceği, kapanan kapılar ardından illa ki yeni kapılar açılacağı, bazı gerçeklerin göründüğü gibi olmayabileceği, bazı soruların geç de olsa cevap bulabileceği gibi hayatın güzelliklerini çok güzel anlatmış canım
Ayşe Kulin
Ayşe Kulin
Handan
HandanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20147,2bin okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
18 günde okudu
Sosyoloji profesörü Emre Kongar bu kitabında Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türk toplumunun birçok meselesini incelemektedir. Kurtuluş Savaşı'nda Sultan Vahdettin'den Atatürk'e, Demokrat Parti'nin uygulamalarından 12 Eylül faşizmine kadar birçok konu mevcut. Kitapta Dersim İsyanı/Katliamı meselesi, Ermeni Tehciri/Soykırımı'na dair çok verimli sosyolojik analizler bulunmaktadır. Buna ilaveten 17 Aralık/25 Aralık Yolsuzluk Operasyonları ve Gezi Parkı Direnişi'ne de değinmiş Emre Hocamız. Kalemine sağlık. İyi okumalar dilerim efendim.
Tarihimizle Yüzleşmek
Tarihimizle YüzleşmekEmre Kongar · Remzi Kitabevi · 2019949 okunma
Reklam
148 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Belki Bir Gün Uçarız
Merhaba sevgili kitap severler Bugün sizlerle #aylinbalboa #belkibirgünuçarız kitabını paylaşacağım Yazarımız değerli Aylin Hanım’a kısa zaman önce yaşadığı kayıp için baş sağlığı diliyorum. Anne kaybı insanın yarısını kaybetmesi gibidir. Sonrası ise yeri doldurulamaz bir kayıpla eksik yaşamaya çalışmaktır. Acınızı kalbimde hissediyorum. Dualarım melek anneciğiniz ve sizinle ‘Yıldızlar aslında nedir size söyleyeyim. Yıldızlar acıdan delirmiş insanların gökyüzüne sıktıkları kurşunların açtıkları delikleridir. Ölünüzü gömdünüz. Kafasına kafasına toprak attınız. Onu yerin dibine, kara kuyuların içine bıraktınız. Akşam oldu. Evin çeşitli yerlerine tüneyen tavuklar şahsi kümeslerine döndü. Çekirdek aile olarak kaldınız. Artık sizinki kaç çekirdekliyse. Bir kişinin eksik olduğunu işte tam olarak o zaman farkedersiniz. Yokluğun varlıktan daha çok yer kapladığı zamanlar var bildiniz mi? Yani biri eksildiğinde evinizde yer açılmaz da tam ortasında kocaman bir delik açılır. Artık o deliğin üstüne basmadan devam etmeniz gerekir. Basarsanız düşersiniz.’ Bu satırlar yorgun bir kadının tımarhane günlüklerinden. Bu kadın çok yorulmuş. Acılardan, kayıplardan, sevmekten… Hayran kaldım kalemine. Hem çok biz gibi anlatmış. Hem de çok farklı bir tını. Aşkı, kaybı, aile ilişkilerini, gezi parkı direnişini, umudu, umutsuzluğu anlatan bir hikaye. Günümüz dilinde anlatılan bulutlu bir masal da diyebiliriz. Saçları bile yorulmuş bir kadının satırlarını okuyun derim.
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün Uçarız
Aylin Balboa
Aylin Balboa
Belki Bir Gün Uçarız
Belki Bir Gün UçarızAylin Balboa · İletişim Yayınevi · 20211,865 okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
Bir babaannenin 1930'lu yıllarda Maraş'ta başlayıp Istanbul'a kadar uzanan masalını dinleyeceksiniz. Bu masal bir varmış, bir yokmuşlarla başlasada babaanne'nin torunu Nazlı'ya anlattığı Cemrenin hikâyesi kendi masalıdır aslında. Cemre doğduğunda papatya mevsimi bahar olsada daha kırkı çıkmadan annesinin vefatıyla kışa dönen hayatının başlangıcıydı, tabiiki size masalını burada anlatmıycam neler sığmadıki o masala tarihimize bir kara leke gibi adını yazdıran 27 Mayıs darbesi, Maraş katliamı, Sivas Madımak otelinde diri diri yakılmak istenilen aydınlarımız,sadece bir nefes alacak parkımız olsun, agaçlarımıza dokunulmasın diye direnen insanlara orantısız güç kullanarak büyük facialara yol açılan Gezi parkı olayları, 15 Temmuz darbe girişimi... Evet masallar bütün kötülüklere rağmen hep güzel bitsin isteriz ama Torun Nazlı bizlere babaannenin masalını aktarırken kendi masalıyla devam ettiği hikayede yinede güzellikler,dostluklar,vefakârlık ,umutlar olsada hüznü bırakıp gitti.. Bizler kendi masalımızla devam etsek babaanne ve Nazlı'nın masalından farklı ne anlatabilirizki:( Yeni nesillerin anlatacağı masallar umarım güzel olur desekte bazı şeyler değişmedikçe anlatacakları güzel masalları olmayacak malesef :(
Murat DURMAZ
Murat DURMAZ
Babaannem
BabaannemMurat Durmaz · Lebis Kitap · 202417 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Gizli Anların Yolcusu serisinin son kitabı Handan.. İlmahi'nin güzel ortağı.. Hüzün dolu, mücadele dolu güzel bir kitap.. Çok güzel duygular içinde sindire sindire okudum. Özellikle Gezi Parkı direnişine uzunca bölümler ayırması çok hoşuma gitti. Bezm-i Alem Cami.. Berkin Elvan.. Polis şiddeti.. Ve daha nicesi.. Muhteşemdi.. Son sayfada güzel bir kitap önerisiyle bitirdi Handan öyküsünü.
Biz Burada İyiyiz
Biz Burada İyiyiz
Biz Burada İyiyiz
Biz Burada İyiyiz
ilk fırsatta okuyacağım bu kitabı da.. Gezi parkı biz 90lı gençlerin en büyük kültür eşiği.. Çok güzel yer vermiş Sayın Ayşe Kulin.. En sevdiğim kadın yazar olmaya hep devam edecek..
Handan
HandanAyşe Kulin · Everest Yayınları · 20147,2bin okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
“Akılla bir konuşmam oldu”; Fazıl Say’ın kendi düşünsel dünyasını, hayat görüşünü, kendisini oluşturan insanlar, şairler, bestecileri anlattığı otobiyografik bir kitap. İlk bölümde; Fazıl say dünya görüşünü, ülkesi, insanlık, kültür, sanat ve yaşam hakkındaki düşüncelerini, endişelerini, önerilerini kaleme almış. Yaşadığı “Hayyam retweet davası”, “gezi parkı” bestelerinin CSO tarafından yasaklanması ve bunun üzerine karşı cephe açıp kendi orkestrasını kurması, gibi hukuki ve sosyal olaylara da değinmiş. Dünyanın iftihar ettiği bir sanatçının sadece iktidara değil, pek çok şeye muhalefetini, mahkemeler, davalarla geçen yılları, bu dönemde uğradığı sansürleri, yasaklamaları, kınamaları yazmış. Yaşadığımız coğrafyada sanat yapmanın, düşünsel bir şeyler üretmenin, fark yaratmanın, ilerici olmanın cezasız kalmadığını ve ilerlemenin neden Avrupa'dan çok daha zor olduğunu kendi örneği ile anlatmış. İkinci ve üçüncü bölümde; Hayatında izi olan dostlara, şairlere, sanatçılara değinmiş. Dördüncü bölümde ise; kitabın basıldığı zamana kadar (2017) olan hayata bıraktığı eserleri anlatmış. Bu bölümde bestelerken neler düşündüğü, hissettiği, nelerden ilham aldığı ile ilgili zihninin kapılarını aralamış. Rahat okunan, içten, Fazıl Say’ın iç dünyasını, anılarını, düşünsel, felsefi perspektifini açıkladığı keyifle okunan bir kitap olmuş. Tavsiye ederim.
Akılla Bir Konuşmam Oldu
Akılla Bir Konuşmam OlduFazıl Say · Doğan Kitap · 2017452 okunma
Reklam
418 syf.
3/10 puan verdi
öncelikle 2 defa okudum ahmet ümit in bu kitabını fakat baskomiser nevzat havası yoktu bu kıtapta daha cok bızı bır dsunceye ııtmek ısteyen bır adam vardı.konulara ne kadar hakım olmasamda[6 eylül olayları ya da gezi parkı]ıkna etmek ıstemıstı bızı bır dusunceye.Kıtaptakı "Fofo Yenge" karakterınınde dedıgı gıbı "Turk polısı soyle boyle".Benım polısımle bır sorunum yok ya da ne bır kürt vatandasla ne de bır lgbt bıreyıyle fakat ahmet umıt oyle bır yansıtmıs kı devletı ınsan ulkesındem soguyor.Ben ulkemı ya da devleti tamamen savunmuyorum kotu yanlarıda var evet fakat tamamende kootu de demek benim haddıme dusmez.ayrıca katılı gozumuz kestrınce bulabılıyoruz bende bır merak konusu yaratmadı kıtap o yuzdewn. agır ve anlamsız kufurler k*k*ın ceken kızın normallestrılmesı , meyhaneler,ıckıler bence normallestırılmemelı.Bunun dınle degılde toplum acısından bır degerlendırmeyle soyluyorum.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,6bin okunma
418 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yılbaşı gecesi Tarlabaşı'nda bulunan bir erkek cesediyle başlıyoruz hikâyeye. Başkomiser Nevzat, yardımcısı Ali ve kriminologumuz Zeynep, cinayet için şüphelileri sorguya çekerek ve delilleri toplayarak yola koyuluyorlar. Olay bir cinayetle başlıyor ama kitabı okudukça içimizi ısıttığı kadar yüreğimizi burkacak hikayelerle de karşılaşıyoruz. Örneğin; Tarlabaşı'nda kentsel dönüşümden faydalanıp oradaki yaşayanlara zulüm edip mallarına zorla el koyan mafya babalarına, imar çakallarına , kitapta ismi geçen birkaç gencin geçmişi Gezi Parkı protestolarına dayanıyor, yazar bunu da boş geçmeyerek Gezi Parkı olaylarına da değiniyor, sevgilisi ,Evgenia'nın Yunanistan'dan akrabaları gelir geçmişimizde bu topraklarda yaşanan en büyük utanç günlerinden biri olan 6-7 Eylül olaylarına da bu vasıtayla değinir yazarımız.. Ve Başkomiser Nevzat'ın ''Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'' kitabın da adını taşıyan lakabından nasıl vazgeçmek zorunda kaldığı hikayesi beni baya etkiledi. Katili arama çalışmaları sürerken Kara Nizam , Barbut İhsan , Saltanat Süleyman, Pire Necmi , Janti Cemal, Titiz Tarık , Klarnetçi Sadri , Jale, Çilem,Azize vb. gibi karakterler çıkıyor karşımıza. Katil hem herkes olabilir hem de hiç kimse olmayabilir. Böyle karışık bir durum derken hiç ummadığınız bir yerde ipin ucunu yakalıyor Başkomiserimiz ve bütün sorular cevaplarına kavuşuyor. Keyifle okuduğum bir Ahmet Ümit romanıydı. Herkese tavsiye ederim.
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201935,6bin okunma
166 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bekletmeden,sayfasını kapatır kapatmaz kendimi satırlara attım.Şifamın yazmakta olduğuna inandım,dolmuş olan duygularımı başka türlü ifade edebileceğimi düşünemiyorum çünkü... Eğer Dünya gezegeninde yaşayan bir varlıksak,18 Eylül de bizimdir,kore savaşı da bizimdir,Kurtuluş Savaşı da bizimdir.18 Mayıs 1980 yılında Gwangju Katliamının da bizim
Çocuk Geliyor
Çocuk GeliyorHan Kang · April Yayıncılık · 2019636 okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
Beyoğlu’nun en güzel abisi
Hikaye yılbaşında , Tarlabaşı’nın arka sokaklarında işlenen bir cinayetle başlıyor . Ana karakter kapaktan da anlaşılacağı üzere Nevzat Başkomser . Olaylar da zaten onun bakış açısıyla anlatılıyor . Katili ararken aynı zamanda gezi parkı olayları , mafya gruplarının birbiri arasında çatışması , konsomatrislerin , çarpışık ilişkilerin , erkeklerin hayatlarının kurbanı olmuş kadınların hayatlarına ve günümüz toplumsal gerçeklerine de dem vurulan güzel bir yolculuğa çıkıyorsunuz . Okuduğum ilk polisiye romandı ve gerçekten beğendim çünkü polisiye , benim önyargılı yaklaştığım kategoriydi . Ta ki bu kitaba kadar . Sadece kitabın içindeki yazar beni irite etti . Hiç sevemedim nedense onu Kitap evde vardı ve benden önce babam okumuştu . Bir paylaşımda da görünce neden olmasın dedim . Bir de herkes çok şaşıracaksınız sonuna deyince ben zaten tüm karakterlerden şüphe duyarak okudum ama yine de hiç beklemediğim kişi çıktı Ayrıca Nevzat’ın ailesine ne olduğunu tam olarak anlayamadım . Galiba serinin okuduğum ilk kitabı olmasından kaynaklanıyor . Karakterler , vermek istenen mesajlar ve genel itibariyle sürdürülen merak duygusu güzeldi. Beyoğlu’da yalnızca Taksim-İstiklal Caddesi - Galata güzergahına gitmiş olan ben sanki kitapta geçen yerleri karış karış dolaşıyormuşum gibi hissettim .
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Ahmet Ümit
Ahmet Ümit
Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Beyoğlu’nun En Güzel AbisiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201935,6bin okunma
274 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.