"Hiçbir davranış, düşüncenin gerçek tercümesi değildir." Azil, ismini andığınızda dahi derin bir offf çektirecek bir Hakan Günday klasiği. Derin bir felsefe kuyusuna düşüp çıksam mı yoksa hep o kuyuda mı kalsam dedirten bir kitap. Sizlere de öyle oluyor mu, bilemeyiz ama Hakan Günday okuyunca toz pembe yaşamlarımızdan bir lahza olsun kopup onun kurduğu dünyaya hapsoluyoruz. Her satırını çizmek, saklamak istediğimiz bir eser oldu Azil. Kitabın kapağında da dediği gibi "deha ile delilik arasında seyreden bir hayat..." Azil, Asil, Adil üçgeninde bir sorgulama. Kafanız çok karışacak, sizi daima sorgulatacak bir eser. Mutlaka okunmalı. "Hiçbir şey geçmeyecek baba. Kimse kurtulmayacak. Çünkü Tanrı'nın Tanrı'sı yok. Biz ona inanıyoruz, ama o hiçbir şeye inanmıyor. Belki de tek gerçek tanrısız, Tanrı'nın kendisi. Tanrısızlık Tanrı'ya mahsus! Bu yüzden, kurallarda asalet ve adalet arama! Çünkü Tanrı, ne asıl ne de adil olmak zorunda!..."