Kalb'in mezmûm hâlleri: Fakirlikten korkmak, kaderine küsmek, gill [hâinlik], hikd [kin], hased, gişs [yaramazlık], benlik ve övülme isteği, dünyâlık için uzun yaşama arzusu, kibir, riyâ, unf [lüzûmsuz hiddet], buğz u adâvet, tama', cimrilik, rağbet, bezah [büyüklenmek], eşer ve batar [son derece neş'e ve kibir], zenginlere saygı gösterip yoksullar ile eğlenmek, fahr, heylâ ve tenâfüs [kendini beğenmek, benlik], mubâhât [varlığıyle öğünmek], hakkı kabul etmemek, lüzumsuz şeyler ile uğraşmak, çok konuşmayı sevmek, gösteriş için süslenmek, müdahene, ucûb, kendi noksânlarını görmeyip başkalarında kusûr aramak, âhiret düşüncesi ve Allah korkusunu gönlünden çıkarmak, şahsı için intikam güderken hak ve hakikate aldırış etmemek, husûmet beslediği kimseye dost görünmek, Allah'ın azabından korkmamak, ameline güvenmek, mekr, hiyanet ve hud'a, tûl-i emel, kasvet ve fezâzet [merhametsiz ve katı yürekli olmak], varlıkta sevinmek, yoklukta üzülmek, insanlar ile ünsiyet edip yalnızlıkta mahzun olmak, cefa [haksızlık], tiş [kısa görüşlülük], acelecilik, hayâsızlık ve merhametsizlik hâlleridir. İşte bu saydıklarımız ve benzerleri, fenâlık tohumunu ekip kötü amel mahsülünü yetiştiren, kalbin mezmûm hasletlerindendir.