"..Diğer yanda, aşkın hatasının ürünü olarak bedeni tercih eden insanlar karanlıkta kalmaya ve ölümle ilişkili olan duygularında acı çekmeye ve başıboş dolaşmaya mahkumdurlar.."
Kelime anlamı olarak 'vecd' (ecstasy) kişinin kendi dışına konulması anlamına gelir. Bu iki şekilde meydana gelebilir: Ya tanrı ile bir olabilmeye imkan sağlamak için gerçek manevi ilkenin beden hapishanesine yabancılaştırılmasıyla, ya da kehanet geleneğinde olduğu gibi, tanrıya geçici bir süreyle ermişin bedenine girerek onu etkisiz hale getirmek suretiyle onun vasıtasıyla konuşmak için izin vermekle.
Klasik Yunanistan insanlarla Tanrılar arasında aşılmaz duvarlar inşa etmişti. Öyle ki düşünce boyutunda dahi söz konusu engelleri tanımazlıktan gelmek büyük kibir günahını işlemek anlamına geliyordu. Fakat oluşan yeni manevi iklim bir kimsenin bu bariyerleri aşmak suretiyle hyperanthropos (süper insan) haline gelmesinin mümkün olabileceği konusunda olumlu bir tavır takınıyordu. Bu amaç giderek daha fazla sayıda ve ateşli yarışmacıları cezbeden bir manevi yarışmanın hedefi haline gelmekteydi.
Apocalypse of Adam, Gnostiğin Şit hakkındaki düşüncelerinin,
Şit'in ezoterik bilginin deposu (ancak henüz bir açıklayıcı
olarak değil) olarak ortaya çıktığı Yahudi apokrif literatüründeki
gelenekler üzerine nasıl temellendirildiğini göstermesi
açısından iyi bir örnektir.
Ancak Apocryphon of ]ohn'da hiyerarşik terfi çoktan yer almaya
başlamıştı bile. İsa'nın dört güneşi yarattığı hatırlatılacaktır.
Adem'in protototipi Adamas birinci güneşe yerleştirilir,
Şit ikinciye, ve onun torunları da üçüncüye yerleştirilir. Yalnızca
Gospel of the Egyptians'da Şit birinci dereceden bir role
yükseltilir ve açıkça kurtarıcı ile özdeşleştirilir. Nag Hammadi
koleksiyonunda iki versiyon tarafından temsil edilen bu metin,
içinde pleromatik dünyanın tanımından sonra Şit'in neslinden
bir grubun kurtuluş tarihinin ana hatlarının çizildiği
tipik bir Sethian mitoloji risalesidir. Bu ezoterik eserin yazarı
kutsal Şit'in kendisidir: