Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
De l'origine des fables - Fontenelle
Daha bilgisiz ve daha az deneyime sahip olduğumuz için, daha fazla mucizeler görürüz. Bu nedenle ilk insanlar birçok mucize yaşadılar; (...). Şaşırtıcı bir şey söylediğimizde, imgeleme gücümüz bir nesneye odaklanır ve onu kendiliğinden büyütür, onu oldukça olağanüstü kılmak için eksik olan şeyleri kendisi tamamlar (...)
176 syf.
9/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Ayurveda, kökeni Hindistan’a dayanan, asırlardır uygulanagelen bir doğal şifa sistemidir. Ayurveda Sanskritçe bir kelime olup, “yaşam bilimi” anlamına gelmektedir. Ayurveda’nın amacı; sürdürülebilir sağlıktır.Temel varsayımı ise; “Aradığın her şey doğada var!”dır. Ayurveda, öncelikle kişinin beden tipinin/doshasının/fıtratının tespiti ile ilgilenmekte ve bunun dengede kalmasını sağlamaya çalışmakta, dengesizlik durumunda da nasıl dengeye sokulacağı ile ilgili rehberlik sunmaktadır. Ayurveda’ya göre; kişinin kendisine ve başkalarına şifa vermesinin ilk şartı bu üç dosha’yı (Vata, Pitta ve Kapha ) net şekilde anlamasıdır. Yoga House çatısı altında Elif Karaöz hocamız tarafından verilen “Ayurveda’ya Giriş Semineri” sonrasında edindiğim bilgiler ışığında kendime dair bir keşif yolculuğu başladı diyebilirim. Artık doshalara dair farkındalıkla bedenimde ne neden oluyor? Aslında nasıl olması gerekli? Bunun için yapmam gerekenler neler? gibi pek çok soru cevabını buldu diyebilirim. Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için gerekli hap bilgilerle, küçük dokunuşlarla büyük ve önemli değişikliklere şahit oldum. Siz de bu tarz bir farkındalık deneyimlemek isterseniz bu kitabı okuyabilir, ayurveda ile ilgili seminerlere katılabilir ve bu bilgileri hayatınıza katarak bu muazzam deneyimi yaşayabilirsiniz.
Ayurveda
AyurvedaVasant Lad · Okyanus Yayınları · 20158 okunma
Reklam
Örneğin bu kitabı ilk elinize aldığınızdaki beyin yapınız ile bu cümleyi okuyan beyin yapınız aynı değildir artık. Zira buraya kadar okumuş olduğunuz 872 kelime, beyninizdeki sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşturdu ve artık yapısal olarak farklı bir beyine sahipsiniz. Bazılarınız şu an ilk sayfaya dönüp gerçekten de 872 kelime var mı diye kontrol etmeyi aklından geçirirken, bazı okuyucularımızın beyninde Nirvana'nın Come As You Are şarkısı çoktan çalmaya başlamıştır ve muhtemelen kitabı bir yana bırakıp YouTube'dan bir Nirvana parçası dinlemeye gidecektir. Kimisi ise kitabın şu ana kadarki bölümünün kötü bir giriş olduğunu düşünerek "keşke bunun yerine yandaki sarı kapaklı kitabı alsaydım" diye içinden geçirecektir.
giriş
Doğru ve yanlış kavramlarının ötesinde uzanan bir toprak var. Seni orada bekleyeceğim.. - Celaleddin Rumi
Everest yayınları Çeviri: Püren ÖzgörenKitabı okuyor
85 syf.
·
Puan vermedi
Merhabalar #KurmacayıKurcalamak kitap kulübümüzde bu ay Samuel Beckett'a Göre Arıcılık kitabını okuduk. Beckett'ın asistanlığını yaptığını iddia eden birine ait günlükler bulunur ve bu günlüklerde yazılanlar kitaplaştırılır. Kitap, bu günlükleri içeriyor. Fakat giriş kısmında yazan bu bilgi dahil kitaptaki her şey kurmaca aslında. Beckett'ın felsefesi hariç. Okuru anlatılanların gerçek olduğuna inandıran ve Beckett'ın bakış açısı hakkında bilgilendiren başarılı bir roman. Beckett'ın en ünlü eseri Godot'yu Beklerken'i de okuduk, fakat Beckett'ın tarzı kolay anlaşılır değil. Yorumlayabilecek kişilerle okumak ya da yapılmış incelemeleri bulmak şart. Yine harika bir seçim yapıp bizi Samuel Beckett'la tanıştıran @ilknurdemir66 'e ve katkıları için tüm grup arkadaşlarıma teşekkürler. Sevgiyle kalın .
Samuel Beckett'a Göre Arıcılık
Samuel Beckett'a Göre ArıcılıkMartin Page · Sel Yayıncılık · 201535 okunma
344 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Merhaba canlar @pamukokumalar ın #pamukileyabancıyazar etkinliği için yarım kalan serimi tamamlamayı seçtim. Böylece #perihalkı serisinin üçüncü kitabı olan #hiçliğinkraliçesi okunanlar arasında yerini almış oldu. Periler diyarına bir insan hükmederse ne olur bilmem ama olası şeyleri okuması çok keyifli oluyormuş. İlk kitap olan #zalimprens te periler diyarına gitmek zorunda kalan ikisi fani olan üç kardeşi tanımış ve entrikalar içinde yüzen yeni dünyamıza uyum sağlamaya çalışmıştık. Keza ikinci kitap olan #lanetlikral da aynı şekilde ilerlerken çıkar hesaplaşmaları baş göstermiş, sürpriz bir sonla bitmesine rağmen beklentimin altında kalmıştı. Hiçliğin Kraliçesi'nin ise tam bir masal tadında ilerlediğini söyleyebilirim. Yeni anlaşmalar, olası savaşlar, gerçekleşen kehanetler yaşanırken aşk ön plana çıkarılmış. İlk kitaptan itibaren söylediğim gibi, fantastik okumaya yeni başlayanlar için keyifli bir giriş olabilir. Benim gibi çoktan epik fantastiğe geçiş yaptıysanız, çabucak okuyabileceğiniz çerez dediğimiz kategoriye ekleyebilirsiniz. Keyifli okumalarınız daim olsun... Kitapla kalın...
Hiçliğin Kraliçesi
Hiçliğin KraliçesiHolly Black · Dex Kitap · 2021832 okunma
Reklam
260 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Aslında roman diye başladım ama roman denmeyecek kadar şiirsel bir dille yazılmış, yazarın çocukluğundan beri içinde bulunduğu durumlara karşı yakarışlarının bulunduğu, bu duyguların felsefe ve tasavvuf ile harmanlanarak bize aktarıldığı oldukça ağır ama bir o kadar da insanı içine çeken bir kitaptı. Başlarda biraz sıkıldığım doğrudur çünkü kitabın amacını ve bizlere ne anlatmak istediğini tam olarak anlayamamıştım. Kitabı elinize aldıktan sonra dış dünyayla bağınızı koparıp öyle okumanızı tavsiye ederim çünkü bir yandan okuyup bir yandan da kendinizi sorgulamanızı, duygu ve düşüncelerinizi ince bir elekten geçirmenizi sağlayacak kadar derinlere indiren bir konusu var. Giriş gelişme ve sonuç olarak insan hayatını ele alan bu kitapta yer yer kendinizi acımasızca eleştirecek ve bazen de dünyevi olana duyduğunuz aşkın yetersiz kaldığını hissedeceksiniz. İnanç meselesi diyemiyorum çünkü okurken bunun inanmak veya inanmamakla alakası olmadığını anlayıp yalnızca bu dünyaya geçici bir şey olarak geldiğinizi düşünebilirsiniz. ve belki de şimdiye inandığınız doğrular bile değişebilir
Dilek E.D
Dilek E.D
Yusef Masadow
Yusef Masadow
İçimdeki Kenan Ülkesi
İçimdeki Kenan ÜlkesiYusef Masadow · Karina Yayınevi · 202414 okunma
Türkmen Kızı (Şehit çadırı)
Aysun'u konuşturarak tam kıvamına getirdim. Ağzını arayabilirim. "Aysun abin nereden geliyor?" Eliyle yukarıdaki karanlık ormanları gösterdi. "Oradan mı geliyor... Her gece mi geliyor!" Aysun cevap vermedi durgunlaştı. Neşelendirmek için "Sana bir hediye vereyim" deyip narı Aysun'a uzattım. Sevinerek "Bu kocaman ama ne yapacağım?" "Ağbine verirsin'' Aysun sinirli "sen deli misin benim abim öldü"
Geceleri deme bana. Ne olur Küçük kız geceleri deme bana. Geceleri çok uzun olur. O şirin bilmiş şeker dillerini yerim ben ne olur geceleri deme bana. Sen nesin senin gecen olsun. Bir avuç çocuksun bebeksin senin de mi gecen olur. Parmak kadar çocuksun senin nasıl gecen olsun. Ne olur geceleri deme bana... Kelebeklerin peşinde düşüp Ateş böcekleri kovalayacak yaşasın sana ne bizim gecemizden... Aysun küçük kız seni kimler soktu bizim gecemize!
Türkmen Kızı
Üzüm üzüme bakarak kararır onlar gibi olurum, aman bırak ben uzaklara bakayım oralarla ilgilenmeyeyim. Denizli dinlemeli, sessizliğe gömülmeli. Yelkenleri dolaşan rüzgarla konuşmalıyım zihnim tekneden çıksın.
Reklam
En çok okulların giriş çıkış saatlerinde sokakta olmaktan nefret ediyorum. Eğer bir okul çıkışında kâğıt topluyorsam hemen bir duvarın arkasına geçip tüm öğrencilerin dağılmasını bekliyorum. İnsan gördüğü şeye heves ediyor. Ben de hevesim kabarmasın diye görmek istemiyorum. Elbette güzel elbiseler giyip sırtıma çantamı atıp okula gitmek isterdim. Ama hayat herkese adil davranmıyor. Biz ailecek çalışmak için dünyaya gelmişiz..
Sayfa 42 - Mundi Kitap, Rıfat (15 yaşında)Kitabı okuyor
Türkmen Kızı
Durmaksızın içiyor durmaksızın düzüşüyorlar... Cennet dedikleri. Burada herkes bir düzüşmeyle milli Kahraman olma çabasında insanlar çok mutlu neden atıyor bana? Eğleniyor gülüyorlar işte
Akşam güvertede kızlar durmaksızın bira içiyor, şakalaşıyor, hemen oracıkta tanıştığı dün sahilde parfüm satan bir gençle sarhoş dolaşıp öpüşüyorlar. Bir de nasıl öpüşüyorlar bitmiyor öpüşmeleri. Parfümcü çocuk masmavi göğün altında dakikalarca yapışan arkadaşı bitiyor yanında sanki "hadi yardım edeyim sana çok yoruldun sen" der gibi
Kitaplık, e dergisi, varlık gibi bir yığın dergi, edebiyat üreten değil, edebiyat bilgisini bozan dergiler, ruh sağlığına aykırı. Bu da benim iddiam. Bu dergileri birkaç yıl okuyan bir insan asla iflah olmaz, asla edebiyatçı yazar olamaz!
Yaz aylarında her kasaba, karpuz, elma, armut festivalleri yapıyor. O küçük kasabalar parayı nereden buluyorsa televole sanatçılarına yirmi milyar, otuz milyar gibi paralar ödeyip kasabalarına getiriyor! Senin boyun ne, posun ne, bu osuruk sanatçıları paraya boğmak sana mı düştü? Elinde para varsa, büyükşehirde okuyan üniversiteli çocuklarına burs ver orospu olmasınlar.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.