"Hikâyenin kalitesi ve keyif vermesi söz konusu olduğunda ne yazık ki yeterli sayıda Stephen King yok." John D. Mc Donald'ın giriş yazısından.
GARİP AKIMI, ORHAN VELİ...
Orhan Veli'nin şiirimizde başardığı biraz da bu etkinin yıkılışıdır. Şairin arkadaşlarıyla çıkardığı Garip adlı ortak şiir kitabının giriş yazısından bir bölüme göz atalım: "Bu- güne kadar burjuvazinin malı olmaktan, yüksek sanayi devrinin başlamasından evvel de dinin ve feodal zümrenin köleliğini yapmaktan başka hiçbir işe yaramamış olan şiir- de, bu değişmeyen taraf; müreffeh sınıfların zevkine hitap etmiş olmak şeklinde tecelli ediyor. Müreffeh sınıfları ya- şamak için çalışmaya ihtiyacı olmayan insanlar teşkil ederler. O insanlar geçmiş devirlerin hâkimidirler. O sınıfı temsil etmiş olan şiir layık olduğundan daha büyük bir mükemmeliyete erişmiştir. Ama yeni şiirin istinat edeceği zevk, artık ekalliyeti teşkil eden o sınıfın zevki değil. Bu- günkü dünyayı dolduran insanlar yaşamak hakkını müte- madi bir didişmenin sonunda buluyorlar. Her şey gibi, şür de onların hakkıdır, onların zevkine hitap edecektir."
Reklam
Ulus Baker'in giriş yazısından. (conatus)
Platon, Syracusa tiranı tarafından defedilir; Herakleitos dağa çekilerek tapınakta çocuklarla oyuna dalar; Empedokles kendini Etna yanardagına atar ... Şimdi bir Spinoza anekdotu daha ... Spinoza'nın "özel" dostlar çevresinden, biyografisinin yazan düşünür Tsehimhaus anlatıyor: Spinoza'yı bir gün örümcek ağlarına sinekler atıp, nasıl hayatları için ölümüne mücadele ettiklerini seyrederek çocuk gibi kahkahalarla gülerken yakaladım ... Bu anekdot, Spinoza adlı, 17. yüzyılın "dönek Yahudi", "lanetli" filozofunun portresinin ana çizgilerini gözlerimiz önünde kurmaktadır: Hayat, her şeyin varlıgını sürdürmek için belirsizce ve sonsuzca harcanan bir çabanın (conatus adını verir bu çabaya) süregidişidir ... Yani sonsuzca bir akış ... Tschimhaus'un bahsettigi çocukluğu bu düşünürün inanılmaz güçteki düşüncesinin temel unsuru haline getiren işte bu özelligi, yani doğada mutlak bir masumiyeti varsaymasıydı. Bize belki bir "zalimlik" belirtisi olarak görünebilecek bu anekdot, Etika yazarının asırlar öncesinden bize gönderdigi bir mesajdır aslında: Yaşam hiç bir surette "iyilik" ve "kötülük" terimleriyle sorgulanamaz. Hayat sürer ... Yaşamın özü, amaçsızca ve belir sizce süregitmesidir.
Sayfa 19
“Avuç içlerini okuyarak insanların kişilik veya geleceğini kestirmek, insanların el yazısından kişilik analizine girişmek, kafatası büyüklüğüyle zeka arasında bağ kurmak ‘sahte bilim’ örnekleridir. Bunlar kanıta dayanmaz ve hiçbir değerleri yoktur.”
Sayfa 22 - DemKitabı okudu
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Kitaba tek kelime ile bayıldım. Elimde olsa her cümlesini ayrı ayrı alıntılardım. Içeriğine diyecek tek bir lafım yok. Dili de hafif. Herkesin kolaylıkla anlayabileceği bir üslupla yazılmış. Konular ayetler ve hadisler ile desteklenmiş. Bu kitap kesinlikle tavsiye edilecek kitaplar arasındadır. Kitabın tanıtım yazısından; "Kalp bir kale gibidir. Şeytan onu ele geçirmek için her an fırsat kollamaktadır. Onun oraya girmesini engellemek için her an uyanık bulunmak, onun giriş yerlerini kapatmak veya oralarda nöbetçi bulundurmak gerekir. Kaleyi iyi tanımayanlar bu işi yapamaz. Bu görev her Müslüman için farzdır. Şeytanın sızma yollarını bilmeksizin kalbi ona karşı savunmakta başarıya ulaşılamaz. Şeytanın kalbe girmek için kullanacağı yollar ve sızma yerleri kulun bir takım sıfatlarıdır. Bunlar çoktur."
Kalbin Sırları
Kalbin Sırlarıİmam Gazali · Nesil Yayınları · 2022615 okunma
Geçmişten bugüne dek birçok sahte psikoloji akımı türemiştir. Sahte psikolojiler, insan davranışını bilimsel kanıtlara dayanmaksızın açıklayan sistemlerdir ve sadece insanları eğlendirmeye yararlar. Avuç içlerini okuyarak insanların kişilik veya geleceğini kestirmek, insanların el yazısından kişilik analizlerine girişmek, kafatası büyüklüğü ile zekâ arasında bağ kurmak sahte bilim örnekleridir. Bunlar kanıta dayanmaz ve hiçbir değerleri yoktur. Günümüzde popüler bir alan olan astroloji de geleceği tahmin etmeye ve kişiliği açıklamaya çalışan sahte bir psikolojidir. Araştırmalar astrolojik işaretler ile kişilik ve diğer hayat olayları arasında bir ilişki bulamamışlardır. Bazen psikoloji, antropoloji veya psikiyatri gibi disiplinlerin sömürgeci amaçlar için kullanıldığı da olmuştur. Bir asır önce, "Afrikalının beyninde düşünceye ayrılan yer çok azdır" diye yazabilen bir İngiliz sömürge psikiyatristi, Afrikalıyı "Beyinsiz Avrupalı" olarak tanımlamak suretiyle onun üzerinde tahakküm kurmayı ve onun elinden sahip olduğu şeyleri almayı meşrulaştırıyordu. Bilimin sömürgeci amaçları için istihdam edilmesi bugün de sürmektedir. İşte eleştirel düşünce bunu ayırt edebilmek için bize lazımdır.
Sayfa 22 - Giriş KitaplığıKitabı okudu
Reklam
93 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.