"Sence sezen aksu kime diyor aykırı çiçek diye? "
"kalana besbelli"
"o zaman gitmek icap eder"
"herkes gitmiş diye gidilir mi"
"herkese inat kalınır mı. ~siyam~
"Herkes içlerindeki endişeyi ve kederi bir diğerine bulaştırıyor, histerik şekilde bir şeyin peşindeler. Hem kendileri hem de başkaları için dürüst ve faydalı olsalar keşke. Ama olmaz. Dostunun başarısını duyunca sararıp solarlar. Tek bir dertleri var: Ertesi gün devlet dairesindeki işlerine gitmek, beş yıldır sürüncemedeki işi ve karşı tarafın kazanmakta olduğunu konuşmak. Kafalarında beş yıldır aynı fikir, aynı arzu var: Ayağını kaydırdıkları bir memurun düştüğü yerden kendi refahlarını inşa etmek. Beş yıl gidip gelir. Bekleme odasında oturur, iç geçirir. İdeal hayatları, bu hayatın amacı bu onlara göre! Bazısı da her gün işe gidip gelmekten, beşe kadar mesai yapmak zorunda olmaktan eziyet çeker. Elinde böyle imkânlar olmadığı için derin derin iç geçirir."
Sayfa 232Kitabı okudu
geçişsiz
Nesne almayan (fiil); lazım: gülmek, ağlamak, düşmek, gitmek, barışmak vb.
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak
Burada kalamazsın ve başa dönemezsin
Gitmek zorundasın...
Sayfa 246
Spinoza bazen arzuyu "kendisinin bilinciyle birlikte iştah" diye tanımlar. Ama bunun arzunun sadece nominal bir tanımı olduğunu ve bilincin iştaha hiçbir şey katmadığını belirtir ("Bir şeye, onun iyi olduğuna hükmettiğimiz için yönelmeyiz, tam tersine, o şeye yöneldiğimiz için onun iyi olduğuna hükmederiz"). Öyleyse arzunun gerçek bir tanımına ulaşmamız gerekmektedir; bu tanım aynı zamanda bilincin iştahın işleyişine gömülü gibi durmasının "nedeni"ni de gösterecektir. İştah ise her şeyin kendi varlığında sürüp gitmek, her bedenin uzamda, her ruhun ya da fikrin düşüncede sürüp gitmek için sarf ettiği çabadan başka bir şey değildir (conatus). Ama bu çaba bizi, karşılaşılan nesnelere göre farklı farklı şekillerde eylemeye ittiği için, onun bize nesnelerden gelen etkilenişlerce her an belirlendiğini söylemeliyiz.
