“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık” [Dostoyevski]
Eserlerinde kendi toplumunu bu kadar güzel ifade edebilen,okuyanı aynası olduğu döneme dolambaçlı yollar kullanmadan götürebilen başka yazar var mıdır Rus yazarlar gibi çok merak ediyorum. Rus yazarları bu kadar çok sevmemiz yukarıdaki sebepler dışında sahip olduğumuz bürokrasi kültürünün
Siyah Gençlik: Kankaa! Yeni bir yer patlamış, sorma. Herkes oraya gidiyor. Biz de hemen gitmeliyiz. Bir sürü fotoğraf çekiniriz. Hem de profillik...
Beyaz Gençlik: Arkadaşı nasıl bilirdiniz? -İyi poz verirdi kendisi.
***
ÜLKEMİZİ KALKINDIRMAMIZ İÇİN NE YAPMAMIZ GEREKİYOR? Sorusunun cevaplarını bulabileceğimiz bir kitap.
Suomi yani "bataklıklar ülkesi"
Kitabın ilk yayımlanma tarihi 1923
"Artık işe koyulmanın vakti geldi" "Hem öğrenmek hem de öğretmek zorundayız." (sayfa:9)
"Toplumun eğitimli kesimlerinin halkı
Begonyam; hasretlik nedir öğrendim. Demek ki hasretlik, özlem; bulutlarmış "Yağmur tenim."
Topraktan, denizden bir buhar kalkar, dünyanın her yerinden bir güneşin ısısıyla. Buhar yükselir taa ki; varmak istediği noktayı buluncaya kadar. Ardından kocaman bir kütle oluşur evvela yürekte. Ardından ardından...
Bir iç çektim şimdi sana
İnsan garip bir varlık. Nasıl ki adres değiştirdiğinde adı değişmiyorsa, kaderi de değişmiyor. Sanki yanında görünmez bir çanta varmış gibi yanında alışkanlıklarını, dertlerini, aynı sakarlıklarını aynı hatalarını da götürüyor. Maalesef bunu anladığında gideceğin yere varmış oluyorsun. Gider gitmez unutmak, uzaklaşmak istediğin her şey başka bir şehirdeki muadilinin suretiyle karşına çıkıyor.
“Git uzaklaş buralardan, biraz tatil yap.” Bunu diyenleri anlamıyorum. Şehir değiştirmek bir insanı neden değiştirsin ki? Aynıyım işte. Hala banyoya girdimde üzerimden su yerine kan süzülüyor. Hala aynalarda kendi yüzüm yerine, katillerini bulamadığım cesetlerin yalvaran yüzleri. Yürüyen, insan boyunda, devasa bir kanser hücresi gibiyim. Ayak bastığım her yer cinayet mahalli, uzandığım, uyuduğum her yer cinayet büro.
Her yer karanlık. Hoş bir anason kokusu burnumu yakıyor. Belki bu iyi gelir diye kokunun kaynağını arıyorum. Odanın için hayatım kadar karışık; her yer her yerde. Dizim sehpaya çarpıyor. Önce yere düşen, sonra kırılan bir şeyin sesini duyuyorum; bir resim çerçevesi. Ortada bir adam var; saçlar jöleli, esmer, uzun boylu ve yakışıklı. Manken gibi. Diğer yanında bir kadın. Mutlu, güzel, havalı. Neden bilmiyorum ama bu odadan çıkmanın anahtarı o kadında. Ya ben girmeliyim bu çerçeveden içeri ya da Fotoğraftaki Kadın çıkmalı dışarı. Yazımın tamamına haberlotus.com/fotograftaki-kadin adresinden ulaşabilirsiniz.
GEÇEN YIL TÜRKİYE GENELİ SINAVLARDA ÖĞRENCİLERİN VERDİĞİ İLGİNÇ CEVAPLAR.
SORU: 1.Murat hangi savaşta ölmüştür?
CEVAP: Katıldığı en son savaşta.
İlkokul 4’te bir Din yazılısı.
SORU: Kitabımızın adı nedir?
CEVAP: Kitabımızın adı "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" kitabıdır.
İlköğretim Fen Bilgisi
SORU: Kurbağaların dolaşım sistemi