Instagram Yıllar önce bir öğrenci kendisine danışmanlık yapmamı istedi. Çok eğlenceli, neşeli biriydi. Arkadaşları hep onun etrafında toplanırdı. Ortamın enerjisini yükseltirdi. Böyle bir profili vardı ama ikinci görüşmemizde hüngür hüngür ağladı. "Hocam," dedi, "ben o kadar çok şey saklıyorum ki içimde... O kadar çok sıkıntım var
Radyo yoktu, televizyon yoktu, sinema yoktu, bilgisayar oyunları yoktu. Sadece 'insanlar' vardı o zamanlar. Sıcak,samimi, saf,sevgi dolu insanlar! Hepsi silinip gitti yeryüzü sayfasından kardaki izler misali,hafızamda tatlı anılar bırakarak. Benim hayatımda bir gün kayıp gidecek. Ve geriye yazılar kalacak...
Sayfa 17 - carpe diem
Reklam
Limanları yakarsanız o gelmesin diye, Gidenlerin de yolunu kapatmış olursunuz. Yakmayın, bırakın gidecek olanlar gitsin önce.
Psikiyatride uzmanlık eğitimime yeni başladığım günlerden birindeydi. Üst katta bağırıp çağıran kadınların sesini duydum. Ne olduğunu anlamak için odamdan çıktığımda karşılaştığım bir hemşire, bağıran kişilerin hastanede yatan annelerini ziya­rete gelen kızları olduğunu söyledi. Durumu çoktan düzelmiş olan annelerini hastaneden çıkarmamak için türlü nedenler ile­ri sürüyor, üstelik annelerine iyi bakılmadığı gerekçesiyle her gelişlerinde hastane yönetimini ve doktorları suçlayarak olay çıkarıyorlarmış. Yaşlı kadının tedavi sorumluluğu bir başka meslektaşıma aitti ve hakkında hiçbir bilgim yoktu. Ama onun­la nöbetçi olduğum gecelerde karşılaşıyor, her hastanın olduğu gibi onun da hatırını soruyordum. Hemşirelerin ve diğer hasta­ların ona saygı duyduklarının farkındaydım ve giderek bu duy­guyu ben de paylaşmaya başlamıştım. Ama onu her görüşümde neden uzun süredir hastanede olduğu sorusu da zihnimi kurca­lıyordu. Koridorda karşılaştığım hemşire farkına varmadan bu me­rakımı gideren açıklamalar yapmaktayken, o dönemde birlikte çalıştığım yaşlı Dr. Svecenski her zamanki sıcak ve babacan tavrıyla karşımda belirdi. Konuşmayı duymuştu ve "Gel, sana bir şey söylemek istiyorum," diyerek kolumdan tutup benimle yürümeye başladı. "Bunu hiç unutma," dedi, "psikiyatrik teda­vi söz konusu olduğunda, çoğu kez ailenin yanlış üyesi hastane­ ye yatar!" Sonraki yıllarda Svecenski ustanın bu sözlerini çok sık hatırladım.
MATARAMDA TUZLU SU Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin! Uzun yola çıkmaya hüküm giydim. Beyazların yöresinde nasibim kalmadı yerlilerin topraklarına karşı suç işledim zorbaların arasında tehlikeli bir nifak uyrukların içinde uygunsuz biriyim
Sayfa 224Kitabı okudu
"'Buyrun, buyrun vakit geçer,' dedi genç hanım. Yol boyu aklıma takılan bu "vakit geçer" lafını düşüne düşüne hem vakit geçti, hem de çekirdekler bitti. Dolmuşta hala düşünüyordum. Oysa Amerikalılar hep "Vakit nakittir, benim en kıymetli şeyim zamanımdır," derler. Modern zamanların ölçüsü bu. Vakit nakit olduğundan her şey daha hızlı gidecek, her şey daha çabuk yapılacak."
Sayfa 220
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.