İnsan kendini evrenin sonsuz varlığıyla bir hissettiği zaman,yani tüm farklılıklar silindiği zaman,tüm kadınlar,tüm erkekler,tüm melekler,tüm tanrılar,tüm bitkiler,tüm hayvanlar,tüm evren tek olarak düşünüldüğü zaman tüm korkularımız kaybolacaktır. Kimden korkabiliriz ki? Kendime zarar verebilir miyim? Kendimi öldürebilir miyim? Kendimi yaralayabilir miyim? Kendimden korkabilir miyim? İşte o zaman tüm acılar silinip gidecektir. Kendi kendime acı verebilir miyim? O zaman tüm kıskançlıklar ortadan kalkacaktır. Kendimi kendimden kıskanabilir miyim? O zaman kötü hislerin tümü yokolup gidecektir. Kendime karşı kötü hisler besleyebilir miyim? Farklılıkları yok edip ve hurafeleri lâyık oldukları yere gömün. Bu parçalanmış dünyamızda Tek olanı görebilenler,bu duygular deryasında 'Tek Duygu Birliğini' görebilenler,bu gölgeler dünyasında Gerçeği yakalayanlar ölümsüz barışa ulaşacaktır.
Nahl Suresi ﴾10﴿ Gökten su indiren O’dur. Ondan hem kendiniz için içecek su hem de hayvanlarınıza yedireceğiniz bitkiler verir. ﴾11﴿ Allah o su ile size ekin, zeytin, hurma, üzüm ve daha türlü türlü ürünler de bitirir. İşte bunda düşünen bir topluluk için büyük ibret vardır.
Reklam
"hepside beni çok sevdiğini ve değer verdiğini söylediler, sonra kıyamadılar ve gittiler, ben kaldım işte, benden ziyade bir bedenim ve bendim ile."
"Işığı ara Rüzgârdan ilham almak için dinle Suyun, ruhunu temizlemesine izin ver Kendini sert bir dayanağa yerleştir Bitkiler gibi hizmet et Dostlarını gücendirme Tüm yaratımlarla birlikte uyum içinde yaşa İşte bu, kalbinde taşıyabileceğin en kutsal anımsamadır."
erguvanlar geçip gittiler bahçelerden geriye sadece erguvanlar kaldı şair! bahçelere özenecek ne vardı? işte tenhâ her yanımız, hep tenhâ ne aradık sözcüklerin kuytularında ne bulduk soldukça çoğalan dilimizde? Zaman'ın sırı hala duruyor olmalı ki üzerimizde biz bakınca görünen aynalardı nasıl var olduysanız öyle kayboldulardı bir yazın tiniyle bir güzün bedeni hem birleşti hem de ayrıldı sizde şair! gördünüz kimbilir kaç aşkın battığını o derin sulara kapılmış şiirlerinizde... nedeni, ne kayalar ne fırtınalardı: kuytulardı, geçip gittiler sözlerimizden geriye sadece kuytular kaldı Hilmi Yavuz
686 öğeden 961 ile 686 arasındakiler gösteriliyor.