Büyük Umutlar = charles dickens
Pip'in hayattan bir beklentisi yoktu ablası kardeşin aklıma tek bir şey sokmuştu O da sadece bir baş belası olduğu olmasıydı. Ancak Hayat birdenbire değişmeye başlamıştı hapisten kaçmış bir mahkum la karsilastiktan sonra pip'in küçük dünyası büyümüş, gizemli bir yaşlı kadının evine gitmesi istenmiş burada Buz gibi soğuk bir güzelliği olan Stella
HAKSIZ YERE BİTEN HAYATLAR
Yasin Bey’in sağ kolundan tutan bir asker, sol kolundan tutan diğer askerle birlikte rutubet dolu, dar, karanlık koridorda ilerliyorlardı. Yasin Bey etrafı detaylıca inceliyordu. Nasıl olsa ömrünün geri kalanını burada geçirecekti. Dar uzun koridordan bir süre daha ilerledikten sonra sağ koluna girili olan asker Yasin Bey’in kolunu bırakıp
Reklam
159 syf.
·
Not rated
Kapağı ve adı çok hoşuma gittiği ve ilgimi çektiği için okumaya başlamıştım gayet güzel bir şekilde de ilerliyordu kitap güzel bir kitap aslında tek bir konu değil de hikâyelerden oluşuyor ben tek konu sanmıştım ilk başta hikaye olmasında sıkıntı da yok ama ilk hikaye olan morg sokağı cinayeti benim için hayal kırıklığıydı yanlış anlaşılma olmasın güzel bir hikayeydi detayları her şeyi ama sonu beni hüsrana uğrattı çok alel acele olmuş gibi geldi yada kısa olması için mi böyle oldu bilmiyorum (spoiler) her şey gayet güzeldi ama karakterimiz ve arkadaşı cinayeti incelemek için gittiler ve çözdüler de kadının avucunun içinden buldukları kıllar sayesinde katili buldular ama benim mantığıma uymayan kısım onlardan önce zaten cesetlerin incelenmiş olması cesetleri incelediler ama avucunda ki kılları nasıl fark etmediler o kısım dışında güzeldi dediğim gibi sonunu pek beğenmedim o yüzden beni hayal kırıklığına uğrattı biraz sonraki hikayeler de güzeldi onları pek dikkatli okumadım ama yarım bırakmamak için okumuşum gibi oldu biraz o yüzden tekrardan okumak isterim belki o zaman fikrim değişir bilmiyorum (bu arada sonlardaki bir hikâyeyi çok beğendiğimi hatırlıyorum okuyalı yaklaşık üç sene olacak o yüzden tam emin değilim belki şuan ki düşünce şeklimle bende daha farklı etki bırakır bu yorumum o zaman ki benim görüşleri)
Morg Sokağı Cinayeti
Morg Sokağı CinayetiEdgar Allan Poe · EZR Yayıncılık · 20183 okunma
Sezar'ın hakkı Sezar'a
Bunun üzerine Ferisiler çıkıp gittiler. İsa'yı, kendi söyleyeceği sözlerle tuzağa düşürmek amacıyla bir düzen kurdular. Hirodes yanlılarıyla birlikte gönderdikleri kendi öğrencileri İsa'ya gelip, "Öğretmenimiz" dediler, "senin dürüst biri olduğunu, Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz. Çünkü insanlar arasında ayrım yapmazsın. "Peki ne dersin, söyle bize, Sezar'a vergi vermek Kutsal Yasa'ya uygun mu, değil mi?" İsa onların kötü niyetlerini bildiğinden, "Ey ikiyüzlüler!" dedi. "Beni neden sınıyorsunuz? Vergi ödemekte kullandığımız parayı gösterin bana!" O'na bir dinar getirdiler. İsa onlara, "Bu resim, bu yazı kimin?" diye sordu. "Sezar'ın" dediler. O zaman İsa onlara, "Öyleyse Sezar'ın hakkını Sezar'a, Tanrı'nın hakkını da Tanrı'ya verin" dedi. Bu sözleri duyunca şaştılar, İsa'yı bırakıp gittiler.
Sayfa 55 - (Mar. 12:13-17; Luk.20-20-26)Kitabı okudu
Laiklik, bireyin ve toplumun Allahsızlığı, Kitapsızlığı, Dinsizliği değildir. (...) Laiklik, “Tek Tanrı, Tek Sezar” önermesinden önceki zamanı aramaktadır. “Ne Tanrı ne de Sezar!” demektedir. Sezar deyince, “Sezar’ın Hakkı Sezar’a” özlü sözün kaynağı olan İncil’e başvuracağım. Öykü Matta, Markos ve Luka İncillerinde var. İncil’in kötü adamları Ferisiler İsa’yı tuzağa düşürmek için bir düzen kurarlar ve kral Hirodes’in adamlarıyla birlikte kendi adamlarını İsa’ya gönderirler. Gerisini Markos İncili’nden aktarıyorum: “İsa’ya gelip, ‘Öğretmenimiz’ dediler, ‘Senin dürüst biri olduğunu, Tanrı yolunu dürüstçe öğrettiğini, kimseyi kayırmadığını biliyoruz. Çünkü insanlar arasında ayrım yapmazsın. Peki, söyle bize, sence Sezar’a vergi vermek Kutsal Yasa’ya uygun mu, değil mi? İsa onların kötü niyetini bildiğinden, ‘Ey ikiyüzlüler!’ dedi. ‘Beni neden deniyorsunuz? Vergi öderken kullandığınız parayı gösterin bana!’ O’na bir dinar getirdiler. İsa, ‘Bu resim, bu yazı kimin?’ diye sordu. ‘Sezar’ın’ dediler. O zaman İsa, ‘Öyleyse Sezar’ın hakkını Sezar’a, Tanrı’nın hakkını Tanrı’ya verin’ dedi. Bu sözleri duyunca şaşırdılar, İsa’yı bırakıp gittiler.” (Matta, 22: 15-22) Bu kıssanın anlamı şudur: İsa, yeryüzünün hükümdara, gökyüzünün Tanrı’ya ait olduğunu işaret ederek, kuramsal düzlemde din ile devleti ayırmaktadır.
''..zamanımızdan 31 binyıl kadar gerilere gidiyordu..''
Yukarı Paleolitik ''sanat'' yorumları: * ''Mağara sanatı'' buluntularının, en güzellerinin en son yapılanlar olacağı (evrimci bakışla) düşünülmüştü. Bu görüşün ışığında, bu görüşü destekleyen tarihlemeler yapılmıştı. Resimle buna göre kronolojik bir sıraya sokulmuştu. Buna uygun yorumlar geliştirilmişti.
Reklam
88 öğeden 71 ile 80 arasındakiler gösteriliyor.