Düğün meydanın önündeki toprak yoldan, kara cılız bir çocuk koşarak geliyordu. Tam da gelip, damadın önünde durdu. Kaşlarının kenarından süzülen terler, ince boynunda çamurlaşıp kalıyordu.
- Hüseyin ağam, dedi. Camışlar yukarı bayırda kavgaya tutuştular, tez gelsin dedi babam, senin için. Hüseyin yerinden doğruldu. Ulan, dedi içinden; yetim