Kurgusundaki incelikli detaylarla okuyucuyu içine çeken "Dehlizin Fedaileri", her karakteri adeta yanı başınızda hissettiren bir roman. Ömer Faruk Karaman, ütopik bir dünyayı öyle bir maharetle inşa etmiş ki, bu dünyada dolaşırken kendinizi hem tanıdık hem de bambaşka bir evrende buluyorsunuz. Romanın yerel izler taşıması, okuyucuya hem kültürel bir sıcaklık hem de keşif duygusuyla ilerleme imkânı sunuyor.
Her sayfada artan aksiyon, romanın temposunu dinamik tutarken, bir yandan da "Gerçekten böyle bir şey mümkün mü?" sorusunu zihninize yerleştiriyor. Kitap, kısa sürede sona erse de, bıraktığı his uzun süre devam ediyor. Romanın daha uzun olmasını dilediğiniz her an, teknik aksiyonun bir o kadar daha derinleşeceği hissi sizi takip ediyor.
Ütopik bir kurgu yazmak her yazarın kolayca altından kalkabileceği bir iş değil. Ancak Karaman, yalnızca nefes kesen olay örgüsü sunmakla kalmamış, aynı zamanda okurlarına çok yönlü bir deneyim yaşatmayı başarmış. Yetişkin okuyucular için çıkarılacak önemli dersler barındırırken, genç okuyuculara da ilham verecek derinlikte manevi unsurları ustalıkla işlemiş.
Dehlizin adım adım yeni bir dünya kurarken sergilediği gizemli yapı, okuyucuyu her sayfada "Tam olarak ne yapıyor bu Dehliz?" sorusuna kilitliyor. Bunun yanında, roman boyunca kullanılan teknik ayrıntılar ve karakterlerin zekice planları, yalnızca kurguyu değil, okuyucunun hayal gücünü de şekillendiriyor. Ancak kitap bittiğinde fark ediyorsunuz ki Dehliz, hikâyenin sınırlarını aşarak işini hâlâ gizliden gizliye yürütüyor. Ve siz, onun izlerini sürmeye devam ediyorsunuz.