Kuş sembolleri...
"Uygurların yaratıcı gücü, kuş sembolü ile tanımladıkları bilinmektedir. Niven, Meksika'da yaptığı araştırmalarda çok sayıda tablete ulaşmıştır. Bunlardan 30 tabletin kuş sembollerine ait olduğu bilinmektedir. J. Churchward, "Bunlar bilinmeyen Uygur halkınca çizilmişlerdir" diyor."
Sayfa 88
"Anadolu'daki Türk toplulukları, Yunan baskısının arttığı dönemlerde, inançlarını korumak ve baskılardan kurtulabilmek için Kapadokya'daki dört katlı sekiz bin odalı yer altı şehirlerini kurmuşlardır."
Sayfa 31
Reklam
Y.K. Kutluata, Türk Dehası Ve Dahileri, s.77
"Hz. Muhammed'in ortaya çıkardığı İslâm dini ve o dindeki içtimai, ahlaki rejimler, müeyyideler ve terbiye sistemleri ve bu dinin ruhiyatı tamamen Türk adet ve ananesine ve ahlâkına uygundur. Kur'anı Kerimi anlayarak okuyan; onun bir Arabistan kitabı olmaktan ziyade, ahlâken, ruhen ve bilhassa sosyal açıdan tamamen Orta Asya'dan toplanmış Türk kanunları olduğunu anlamakta güçlük çekmez. Arap damgalı İslâm medeniyeti, Sümerler'den miras olarak alınmış bir Türk medeniyetidir."
Sayfa 209
Buz Devri çizgi filmini hatırlayanlar???
"Bilim adamlarının yaptıkları araştırmalar sonunda, Sibirya ve Kuzey Buz Denizi kıyısında mamut ve benzeri iri cüsseli yaratıkların kemiklerinden meydana gelmiş tepecikler ve adacıklar bulmuşlar ve bunları da harita üzerinde numaralandırarak belirlemişlerdir. Buz Denizi'nde bulunan bazı mamut ölülerinin ağızlarında taze otlar bulunması, bu hayvanların normal yaşamlarını sürdürürken, birden bire gelen çok güçlü bir selle sürüklendiklerini ve can havliyle birbirlerine tutunarak bu tepecikleri ve adacıkları oluşturdukları anlaşılmaktadır."
Sayfa 99
"Mu kıtasının depremlerle ve tsunamilerle yok olması aşamasında Asya Uygur Imparatorluğu varlığını sürdürüyordu ve Mu Kıtası'nın batışı sırasında meydana gelen dev tsunami dalgalarıyla büyük zarar gördü. Aynı zamanda Mu Kıtası halkından olup canlarını kurtarabilenler doğuda kendilerine en yakın yer olan Orta Amerika'ya çıktılar. Ve burada Maya, Inka, Aztek medeniyetlerinin temellerini attılar."
Sayfa 84
"Bilinen dünyanın tamamına yakını Türkler tarafından idare ediliyor. Ve bu Türkler bilime, bilim adamına değer veriyor. Onları koruyor, gözetiyor, çalışmalarını destekliyor. Fakat bir şey hep ihmal ediliyor. Şimdi olduğu gibi. Kendi insanının bilimsel alanda gelişmesi konusu hep göz ardı ediliyor. Tıpkı Osmanlı'daki enderun mektepleri gibi mektepler kurularak, buralarda Türk olmayan unsurlar en iyi şekilde yetiştiriliyor. Sonra da onlardan medet umuluyor."
Sayfa 203
Reklam
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İslâm dininin Türk milleti tarafından doğru anlaşılması için Kur'an'ın Türkçe'ye çevrilmesini sağlaması, onun dinimiz hakkında ne kadar gerçekçi ve doğru bir yaklaşım sergilediğini gösterir. Işte bu çalışmaların yapılmasını bizzat organize edip yönlendiren Atatürk'ü bile kendi milletinin gözünden düşürmek için iftiralar yazılıp çiziliyor."
Sayfa 271
Büyük Tufan...
"Kazakistan'da yapılan bir kazıda, 15 metrelik kum tabakasının altından, Uygur halkı tarafından yapıldığı yazılı olan, çok gelişmiş bir medeniyete ait buluntuların çıkması, ve bu buluntularda Mu medeniyetinden bahsediliyor olması, akla söz konusu büyük Tufan'ın Mu Kıtasını batıran Tufan, deprem ve tsunami felaketleri olabileceğini getiriyor. Tabi ki böyle düşünecek olursak, anlatılan Tufan olayının tarihinin, bugün bildiğimizden çok daha eskilerde olacağı da kesindir."
Sayfa 98
"Tarihi gerçeklerin göz ardı edilmesinin nedenlerinden biri de, bu Türk unsurlarının o tarihte henüz Müslüman olmamış olmalarıdır. Bundan dolayı da, Türk tarihini sadece Müslüman Türklerin tarihi olarak algılayan bazı tarihçiler(!) gerçeklerin bu cephesini hep karanlıkta bırakmayı yeğlemişlerdir."
Sayfa 29
"Malazgirt savaşı anlatılırken, 50 bin kişilik Türk ordusunun, 200 bin kişilik Bizans ordusu karşısında yenilme noktasına kadar geldiğini, ancak tam bu sırada, Bizans ordusu içinde yer alan bir kısım Türklerin (Bu Türklerin kimler olduğu ve Bizans ordusu içinde ne aradığına hiç değinmezler) savaştıkları insanların da kendileri gibi Türk olduğunu anlayınca, Bizans saflarını terk edip Türk ordusunun saflarına geçtiklerini ve böylece savaşın kaderinin değiştiğini de anlatmayı ihmal etmiyorlar."
Sayfa 26
26 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.