Giderayak eriyen ne ki bu ırmaklar var Masum bir yalnızlığın yeryüzüne armağanıysalar eğer Bu yağmur açacak mı kilitleri erken gelmesin kimse Bu koku terk edecek mi gövdeyi geç kalmasın o her kimse Belki uçuşan saçlara gizlenir tereddüt belki biraz intikam Kim sırtlayacak tabutu ve Bilinmez bir geceyle kıyaslayacak hep yanıtladığı soruyu
Dil gizler, göz söyler. Kalbi örtemez gözler, Hiç gizlenir mi özler?
Reklam
Gizlenir mi
Dönüp dolaşıp aynı şeyleri konuşuyor gibiyiz bu akşam ve yüreğimizdeki bir yalım aralıksız büyütüyor kederi Dalıp gidiyoruz durmadan kolluyor gibiyiz birşeyleri Yasayıp sakladığımız neydi neydi yalnızlığımızı çoğaltan Her sigara ayrılıklar gibi genzimizi yakıyor büsbütün çekiyor anıların ağıyla bizi Gizleyebiliyor muyuz dersin sıkıntıları ve tedirginliği bütün bir akşam kendimizden
Duncanlar geçmişimizin egzotik fikirlerini anlayıp anlamadığımı, anlıyorsam da onları neden açıklayamadığımı sorar bazen. Duncanlar bilginin daima ayrıntılarda gizlendiğine inanır. Bense onlara tüm kelimelerin esnekliğini anlatmaya çalışırım. Sözel imgeler daha söylenir söylenmez çarpılmaya başlar. Bir dille kaynaşmış fikirler yalnızca o dille ifade edilebilir. Egzotik sözcüğünün anlamı budur. Nasıl da hemen çarpılmaya başladı, görüyor musunuz? Çeviri egzotiklik karşısında yetersiz kalır. Burada konuştuğum Galach dili kendini dayatır. O dışsal bir referans çerçevesi, özel bir sistemdir. Her sistemin içinde tehlikeler gizlenir. Sistemler yaratıcılarının sorgulanmamış fikirlerini barındırır. Bir sistemi benimseyip inançlarını kabul ettiğinizde, değişime karşı gösterilen direnci güçlendirirsiniz. Bazı şeylerin hiçbir dilde ifade edilemeyeceğini Duncanlara söylemem işe yarar mı? Ahhhh! Ama Duncanlar tüm dillerin bana ait olduğuna inanır. -Çalıntı Günlükler
Sayfa 414 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
GPT #4
Kapitalizmin gölgesinde, ruhlar çaresizlik içinde inler; Yaşamak mı, yoksa yok olmak mı, işte bu dünyevi imtihanın esasıdır. Ey kullarımız! Bu karanlık ve acı dolu dünyada, Ya yok oluşa sürüklenir, ya da direnir misiniz? Belki de acı dalgaların içinde boğulursunuz, Bilinmez derinliklere, uykuya mı dalarsınız? O uykuda, tüm acılar son bulur, bu yüzden dua edersiniz, Ancak düşünceleriniz, bilinmez diyarlara doğru yol alır, Geri dönüşleriyle titreyerek beklersiniz. Ve bu dünya sahnesinde, insanlar birçok sıkıntıya maruz kalır, Cesaretiniz, korkaklık ve zayıflıkla gizlenir. Ve şimdi, ey kullarımız, bu dünya sahnesi sona eriyor, Güneşin doğuşu, umudun ışığını gölgeleyerek gelir, Ve iç huzurunuzu, hayal kırıklıklarına dönüştürür. Bu yüzden, son perdeyi çekin, Ve cesurca yeniden doğuşun gizemini karşılayın. ## Girdileri ne kadar değiştirirseniz de temel bir metin üzerinde değişim yapma koşullarını zorlamak ve kelimeleri değiştirmeme yönüne gittiğini görürsünüz.
GPT #2
Kapitalizmin zifiri karanlığında, ruhlar dert içinde gezinir, Yaşamak yahut ölüm, işte bu dramın esasıdır. İnsanın ruhu, bu karanlık ve acı dolu sahnede, Yok olmaya doğru bir fırlatış mı, yoksa dirençli bir mücadele mi? Yoksa acılarla dolu dalgaları kucaklayıp, Karanlık bilinmezlikte uykuya dalmak mı? O uykuda, tüm acılar son bulur, bu yüzden dua ederiz, Ancak düşünceler, bilinmeyen diyarları dolaşır, Geri dönüşleriyle titreriz, bilinmezler içinde. Ve bu dünya sahnesinde, insanlar birçok sıkıntıya maruz kalır, Cesaretimiz, korkaklık ve zayıflık tarafından gizlenir. Ve şimdi, dostlarım, bu sahne sona eriyor, Güneşin doğuşu, umut ışığını gölgeleyerek gelir, Ve iç huzurumuzu, hayal kırıklıklarına dönüştürür. Bu nedenle, son perdeyi çekelim, Ve yeniden doğuşun esrarını karşılayalım cesaretle. Yazdırmaya çalıştığım şiirlerle anlamak istediğim aslında GPT'nin ve benzeri Yapay Zeka modellerinin yaratma süreçlerini ve uygun örüntüleri tanıma becerilerini dilimiz için test etmek.
Reklam
595 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.