Bir şadırvanda abdest alan, benzi aşk sarısı adamlardık o zamanlar.Ensemize bir tokat atan olsa farkına bile varmayacak kadar tokadın sahibiyle meşguldük.Başımızı çevirip 'kim vurdu' diye bakar olduk önce, sonra kalkıp bir tokat da biz aşk ettik ensemize vurana.En son, ne o şadırvan kenarında oturmuşluğumuz kaldı ne ensemize bir tokat atan ne de o şadırvandan bir haber..