Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Dr.Önder GÜNGÖR'ün çalışması "İslam-Türk Ekseninde İnanç-Siyaset İlişkisi" başlığı taşıyan bir doktora tezi olarak kaleme alınmıştır. İnsanoğlunun toplu yaşama geçişinden başlayarak inanç sistemlerinin ortaya çıkışıyla devam eden çalışmada yazar günümüz dünyasında ve Türkiye'sinde siyasallaşmış bir dinin durumunu, etkilerini ve muhtemel gelişmelerini ortaya koymaktadır.
Kitap temel olarak "İnanç sistemlerinin ortaya çıkışı ve siyasetle etkileşimi", "Yayılma döneminde din - siyaset ilişkisi" ve "Yirminci yüzyılda din-siyaset ilişkileri" olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.
Yazar, sonuç bölümünde, ülkemizdeki irtica hareketlerini tarihsel köklerine inerek incelemekte ve Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ülkemize laik bir yapı kazandırmakla ne kadar büyük bir değişimi gerçekleştirdiğini ortaya koymaktadır. Evet Mustafa Kemal ATATÜRK bir Müslüman ülkeye ilk defa laik bir düzen getirerek Gelasius'un Kılıçlarını ikiye ayıran ilk Müslüman lider olarak tarihe geçmiştir. Kurmuş olduğu laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti tüm İslam ülkelerinin önünde yegane çağdaş model olarak durmaktadır. Ayrıca yazar sonuç bölümünde laikliğin karşı karşıya olduğu tehlikeleri, ayrıntıları ile incelemiş ve "İslamın siyasallaşması" sürecini ve bununla nasıl mücadele edilebileceğini, ne gibi yasal düzenlemeler yapılabileceğini diğer ülkelerden de örnekler vermek suretiyle ortaya koymaya çalışmıştır.
Gelasius'un Kılıçları din-siyaset ilişkisi konusunda genel kültür sahibi olmak isteyen herkese hitap eden bir eserdir.
Selam Sevgili 1000Kitap Ailesi;sizlere müthiş bir modern klasik ile geldim.Herkesin bence beğenerek okuyacağı,tarih sevenler(benim gibi)bayılarak okuyacağınız bir eserdir.
Sizde benim gibi Roma tarihini merak ederek alırsanız bu kitabı eminim çok beğeneceksiniz.
Biraz kitaptan bahsetmem gerekir ise,olaylar Roma'nın 4.imparatoru olan Claudius'un ağzından yazılmış gibi anlatılmaktadır.Kendisinden önceki üç imparatorun nasıl başa geçtiklerini,hangi entrikalar döndüğünü,Roma kültürünü tarihsel anlatı ve edebi anlatıyla harmanlayıp bizlere sunulmuştur.
İmparatorluk devrinin başında Julio-Claudian hanedanının maceralarını ve sarayda dönen entrkaları ele alan Graves,toplumsal ve askeri yaşama ışık tutuyor.Askerlerin sefere çıktığı sırada sanki siz de kılıç tutuyor ve Roma'yı korumak adına sanki siz de kılıç tutuyor ve Roma'yı korumak adına canla başla mücadele ediyorsunuz.Bu hissiyat okuyucuya bütünüyle geçiyor.Topal,kekeme ve utangaç olan bu müstakbel İmparatorun hayat arkadaşı olmak isterseniz bir sayfa çevirmeniz yeterli,gerisi kendiliğinden gelecektir..
Modern Library ve Time dergisi tarafından hazırlanan İngiliz dilince yazılmış en iyi 100 roman listelerinde yerini almıştır.
528 sayfa olmasına rağmen bir solukta okuyacağınız bir romandır.
İyi Okumalar!!!
160 syf.
8/10 puan verdi
Tarih kitaplarının genellikle tekdüze bir anlatımı oluyor. Üstelik tarihçilerde tarafsız olayım derken ayrıntıları bir kenara bırakabiliyor. İnsana özgü olan bu ayrıntıları, okur olarak merak edebiliyor ve öğrenmek isteyebiliyoruz. Bu noktada anı niteliğinde olan eserler, kişisel duygu ve düşünceleri yansıttığından okura istedikleri yorum ve
400 yıl önce kaleme alındığı söylenilen bu eser, Shakespeare'n en ünlü ve en çok sergilenen eseridir. Beş perdeden oluşan bu eser de aşk, ihanet, ahlak, ihtiras gibi duygular akrabalık ve iktidar üzerinden anlatılmaktadır. Eserin konusuna gelecek olursak;
Danimarka'da geçen oyunda Prens Hamlet'in, Kral olan babasını zehirleyip öldürdükten sonra tahta geçen ve annesiyle evlenen amcası Claudius'tan nasıl intikam aldığını anlatır.
Eserin yazıldığı döneme bakarsak klasizm akımının etkili olduğunu görüyoruz. Fakat eser de klasizm esintisini çok fazla bulamıyoruz. Bu yüzden yazıldığı dönemde çokça eleştiriye maruz kalmış olsada daha sonraki zamanlarda İngiliz Edebiyatının önemli bir eseri olarak yerini almış bulunmaktadır. Bu güzel eseri okumanızı tavsiye ederim şimdiden keyifli okumalar
1599 ile 1601 yılları arasında yazılan oyunun en belirgin temaları "intikam" ve "kin"dir. İhtiras, ihanet ve aşk ise diğer önemli temasını oluşturuyor. Üslubu gayet güzel. Okuduğum tiyatro oyunlarının içinde en beğendiğim diyebilirim.
Olaylar, 16. yüzyılın ortalarında, Danimarka Sarayı ve sarayın çevresinde geçiyor.
Hamlet, herkes tarafından sevilen, saygı duyulan yiğit, mert ve dürüst bir insandır. Aynı zamanda Danimarka Kralı'nın da oğludur. Babası tarafından iyi eğitim alması için Almanya'ya gönderilmişti. Bir gün babasının ölüm haberini alır. Bu haberden sonra bunalıma giren Hamlet, yetmezmiş gibi Danimarka'ya döndüğünde de amcası Claudius ile annesinin evlendiğini ve amcasının tahta geçtiğini görüp ikinci bir sarsıntı yaşar.
Hamlet, bir gece babasının ruhu ile karşılaşır. Babası Hamlet'e: "Beni kardeşim Claudius öldürdü. Ondan intikamımı al." der.
Hamlet, babasının intikamını nasıl alacak? Merak ediyorsanız mutlaka okuyun efenim.
Ben, Claudius
Roma tarihi oldukça karmaşıktır. Soru işaretleri ile doludur. Karakterler, eylemleri, duygu durumlarını anlamak zordur. The Roman Empire isimli belgeseli izlediğimde de aklımda oldukça soru işareti kalmıştı. Şimdi Roma tarihini Augustus'tan başlayarak Claudius'un imparatorluğunu ilan edene kadarki bütün süreci Claudius'un ağzından anlatan bu kitap
Kendisi istememesine rağmen imparator yapılan ve arkadaşı Herodes’in “Kimseye güvenme” tavsiyesine rağmen en büyük darbeyi sevdiklerinden yiyen Cladıus’un hikayesidir bu kitap. Hatta o öğüdü veren bile Cladıus’a ihanet etmiştir. Birinci kitabın devamı niteliğinde olan bu kitapta Cladıus’un Britanya’yı fethi, Calıgula döneminden kalan büyük sorunlarla nasıl mücadele ettiği, eşi Messalina’nın entrikaları anlatılmaktadır. Kısacası Cladıus güçlendikçe çevresindeki dostları azalmıştır. Kendisi Roma iktidarını bir “mikrop” olarak nitelendirmiş, bu yüzden oğlunun bu mikroba bulaşmaması için çok uğraşmıştır. Son zamanlarda yaşadığı umutsuz ruh hali de şu sözlerinden anlaşılmaktadır:
“ Bırak artık yazmayı Tiberius Cladıus, Britonların Tanrısı, yazma artık.”
Birinci kitap gibi sürükleyici bir anlatıma sahip. Tavsiye ediyorum.
Muhteşem bir kitap. Robert Graves, Roma Tarihi’nin belirli dönemini ustalıkla romanlaştırmış. Kitap, Augustus, Tiberius ve Caligula dönemlerini Cladıus’un ağzıyla anlatıyor. İçlerinde en normal dönem Augusutus dönemi sanırım. Daha sonraki imparator Tiberıus annesi Livia ile beraber bir çok cinayet işlemiş ve Hıyanet Davaları ile bir çok kişiye iftira atarak idam ettirmiştir. Ancak bunlar Caligula döneminin yanında hiçbir şey. Caligula galiba tarihin gördüğü en büyük ruh hastalarından biri. Ruh hastası olduğunu şu iki davranışından çok rahat anlayabiliyoruz:
*En sevdiği atını Konsül seçtirmiş ve onun için saray yaptırmıştır.
*Astrologların söylediği “At üstünde Baiae körfezinden geçmeyenin imparator olamayacağı”sözü üzerine körfeze üç mil uzunluğunda gemilerden oluşan bir köprü yaptırmış ve at üstünde bu köprüden geçmiştir. Daha sonra bu gemiler fırtınada hepsi batınca Mısır’dan erzak getirecek gemi kalmamış ve kıtlık ortaya çıkmıştır.
Bunların yanında Caligula kendisini ilahlaştırmıştır. Kendisinin Deniz tanrısı Neptün ile denizde yaptığını sandığı savaş da hayli ilginç. Hatta Neptün’e karşı zafer kazanıp ganimet olarak deniz kabuğu toplama gibi çok sıra dışı olaylar yaşanmıştır. Bütün bu delilikleri aslında kendi sonunu hazırlamıştır.
Hamlet İncelemesi
Genel olarak Shakespeare oyunlarına baktığımızda, toplumu sarsan bir olayla oyun başlar. Bunun nedeni ise izleyicilerin dikkatini çekmektir. Hamlet oyununa baktığımız zaman, Danimarka kralı olan Hamlet, suikast sonucu ölür. Daha sonra bunu duyan oğlu eğitim gördüğü İngiltere'den gelir ve bu duruma çok öfkelidir çünkü babasının ölümünden kısa bir