Boşuna değil
Her dakika seni hatırlayışım
Boşuna değil her akşam
İçime bir garipliğin çökmesi
Bu şehrin bütün sokaklarında
Yana yakıla seni aramam boşuna değil
Boşuna değil pazarları sevmeyişim
Durup durup içimin kararması
“Tarih, bunu on yedi bin dilde yazmıştı ki, bazı şeylerin bir saatten sonra davası olmazdı. Fakat konu Müzeyyen olunca, ben tarihi falan takmazdım. Nitekim, konuya uygun düşen tarih de beni takmayacaktı.”
“Güneş her gün yanıyordu. Güneş, zamanı yakıyordu. Dünya hızla bir daire çiziyor ve kendi ekseni çevresinde dönüyor, zaman da nasıl olsa Montag’ın bir yardımı olmadan, yılları ve insanları yakıyordu.”
“Ama sevgilim biz, dürüst olalım birbirimize
Öylesine, çünkü, çeşitli, öylesine güzel, öylesine yeni
Düşlerin diyarı gibi duran önümüzde
Şu dünyanın ne sevinci var, ne sevgisi, ne de ışığı,
Ne güvenliği, ne huzuru var, ne de ıstıraba çaresi,
Ve biz burada,
Bilinçsiz orduların geceleyin çarpıştığı,
Birbirine karışmış savaş ve firar çığlıklarıyla dolu
Karanlık bir ovada gibiyiz.”
Alıntı Şuradan
Fahrenheit 451
Ray Bradbury