Budala:
1-zekâ yönünden geri, aptal.
2-kafaca, zekâca geri olan kimse, aptal kimse.
"Bir keresinde dünyayı güzellik kurtaracak demiştiniz öyle mi prens"
Bir konuya birazcık idealist, özveri ile yaklaşan çoğu kimsenin karşılıklı konuşmalarda alt metin olarak içten içe hissettiği, belki de sürekli duyduğu bir tepkidir bu.
Doğru bildiğimizi yapmak, kendi çıkarlarımızdan bizzat kendi isteğimizle vazgeçmek, hep iyiliği istemek, affetmek, kibar ve naif olmak ya da olmaya çalışmak hep zayıflık gibi algılanmış duygular... Zayıflık, budalalık nedir? üstüne tekrar düşünmemi sağlayan güzel kitap. Sahi budalalık ne? Olmuş, olacak, olabilirin debdebesi içinde çıldırmak mı? Sürekli kurgularla yaşayıp sana rağmen devam eden hayata karşı planlar yapmak, sürekli arzulayan isyan eden biri olmak mı? Belki de budalalık ceşitlendirilebilir. Bir de prens mişkınvari budalalık var ki onu okumak, özümsemek lazım. Belki de sadece kitaplarda kalmış, kitaplar da olabilecek bir budalalık tipi. Yani sözün özü gardını al hangi türden bir budalasın sen karar ver!
"Biliyor musunuz, bir ağacın yanından geçeceksiniz, onu göreceksiniz ve mutlu olmayacaksınız ha, işte bunu aklım almaz! Sevdiğiniz bir insanla konuşacaksınız ve mutlu olmayacaksınız! Ah, anlatamıyorum... Kötü durumda bir insanın bile adım başı göreceği öylesine çok güzel şey varken mi mutlu olamayacaksınız? Bir çocuğa bakın, güneşin doğuşuna bakın, bir otun boy atışına bakın, sizi seven insanların gözlerinizin içine bakışına bakın. "