Mevlana’nın Mektubunu Okumaya Devam Ediyoruz
Ey kalbimizde olan Nur! Gel didinmelerimin ve arzumun sonu gel. Hayatımızın senin elinde olduğunu biliyorsun. Hayatı, kullarını sıkıntılı yapma gel. Ey aşk! Ey Maşuk! Engelleri AŞ ve inadı bırak da gel. Ey hüthütlerin sahibi olan Süleyman! Lütfedip de bizi aramak üzere gel. Ruhlar senin kaybolmandan ötürü inleyip feryat etmedeler; miadını doldur da gel. Ayıplarını ört, iyilikleri saç, cömert olanların âdeti de böyledir, gel. Farsça ‘gel’ nasıl derler? “Biya” mı? Ya gel veya bizim davetimize hak ver de gel. Geleceğin zaman muradımız ne de açılır. Gelmeyeceğin zaman da muradımız ne de kesat olur; gel. Ey Arab’ın Küşadı! Ey İran’ın Kubad’ı! Kalbimi hatıranla fethedersin, gel. İçim sana gel deyicidir. Ey varlığından olacak olan varlık, gel.. Gittin ya. Kalsan güzel olurdu, gitmişin neye yarar? Sen gittin ama bak senle ilgili olan bir şey bende. Sensizlik bende. Gittin. Heyhat! Pervaneye döndü narin yüreğim sensizliğinde. Her yalnız âşık değildir, ama her yanmış aşkın kuytusunda yalnızdır. Ateşinden değil, Ateşsizliğinden yanmışım diyorum. Ey aşkın sesi, nefesi Gel bir an evvel. Dinsin artık kıyametin gürültüsü…
Sayfa 126 - Kapı Roman YayınlarıKitabı okudu
Gah eserim yeller gibi Gah tozarım yollar gibi Gah akarım seller gibi Gel gör beni aşk neyledi
Reklam
Eğer Taotuk Pirim gözünde aşk kıvılcımını sezmemiş olsaydı ayakkabıların dışa bakardı.Aşktır insanı kabul ettiren hem gönle hem dergaha.Öncesinde bir dünyevi aşka düşmemişsen ,"aşkı tat da gel" denir usul olarak.Mecazi aşkı tatmayan ilahi aşkın yolunda dayanıksız olur.
Sayfa 70 - Hayat YayınlarıKitabı okuyor
Suretten gel sıfata,yolda safa bulasın Hayallerde kalmagıl,yoldan mahrum kalasın Aşk derdinden hoşem,el çek ilacımdan tabip Kılma derman kim,helakim zehri dermandandır
Sayfa 67 - Hayat YayınlarıKitabı okuyor
Aşk avına çıkmak, şahinle avlanmak gibidir. Gıl Vıcente
Hatice Gül yazdı... EFELYA'YI BEN DE OKUDUM... Kitapta büyük bir kusur var hocam, 1'i 3'e bölememişsiniz. Gönül koymayın lütfen, bu konuya aşağıda değinmeden edemeyeceğim. "Adamın biri bir gün..." diye başlayan cümleler, buradan Artvin'e yol olur. Adam'ın biri her gün, her saat, her dakika eliyle, eliyle
Reklam
Göl Gibiyim...
"Bir taş, nehre düşmeye görsün, pek anlaşılmaz etkisi. Hafiften aralanır, dalgalanır suyun yüzeyi; çıkardığı tıp sesi akıntının ortasında kaybolur. Ama bir de göle düşsün aynı taş...Etkisi çok daha kalıcı ve sarsıcı olur. O taş var ya o taş, durgun suları savurur. Taşın suya değdiği yerde evvela bir halka peyda olur, halka tomurcuklanır; tomurcuk şekillenir, açar da açar; tomurcuk katmerlenir. Göz açıp kapayıncaya kadar, ufacık bir taş ne işler açar başa. Nehir alışıktır karmaşaya, deli dolu akışa. Atılan taşı içine alır, benimser, sindirir ve sonra da unutur kolaylıkla. Gel gelelim göl hazır değildir böyle dalgalanmaya. Tek bir taş bile yeter onu altüst etmeye, ta dibinden sarsmaya. Göl, taşla buluştuktan sonra, bir daha eskisi gibi olmaz, olamaz."
“ Burada olduğun kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi “ diyeceksen eğer , kırk yıl düşünme , güzelim aklına yazık . Çağıracaksan kaldırma elini , elinin işaretlerine yazık . Sesleneceksen incitme sesinin telini . Gel anlaşalım , gözünün önünde bekleyeyim , göz kırp , ıslık çal , bir ışık yak , o dakika sendeyim …
"Yanıma gel, ey yüce ölüm, ruhum eridi mum gibi seni beklerken. Yaklaş ve kır şu hayatın zincirlerini, onları sürük­ lemekten usandım artık. Ey muhteşem ölüm, gel bana, me­ leklerin bana söylediklerini insanların diliyle söylediğim için beni bir yabancı gibi gören insanların arasından al beni. Gel bana ve acele et, insanoğlu kendisi gibi paraya doymayan, benden daha zayıf olanları sömürmekten vazgeçmeyen biri olmadığım için beni yüzüstü bıraktı, unutuşun gizli köşele­ rine sürdü beni. Gel bana, ey tatlı ölüm, gel al beni, hemşe­rilerimin bana ihtiyacı yok çünkü. Aşk dolu göğsüne bastır beni. Ne bir annenin öpücüğünü tadan ne bir kız kardeşin yanağına dokunan, ne de iç çeken bir kadının dudaklarını öpen şu dudaklarımı öp artık... Çabuk sarıl bana, ey ölüm, sevgilim!.."
Reklam
Bu zayıf duruş sana yakışmıyor Kendine gel! ölüm bu hayattan daha iyi değil mi kevok
Yunus
Ya elim al kaldır beni Ya vaslına erdir beni Çok ağlattın güldür beni Gel gör beni aşk neyledi
Hep kendine kızıyorsun, kendini suçluyorsun. Üzülüyorsun, belki de ağlıyorsun. "Bir türlü becereme-diklerin" için "bir türlü gücünün yetmediği şeyler" için. Oysa ne "beceriksizsin" ne de "çok istediğin şeyler için az çaba sarf ettin"! Kendine gel "aciz" hiç değilsin! Tek yapman gereken, nasip kısmet neydi bir daha düşünmelisin.Ayrıca "nasip" demek "acizlik" değil, Kadere tevekkül etmektir. Daha fazla üzülme ve lütfen benim için iyi bak kendine.
Biraz da Kitaplar Seni Okusun
Canlı bir kitapsın, yazarı Mevlâ Açık dur, kitaplar seni okusun. Yüzünde şavklansın nazarı Mevlâ Eğilsin mehtaplar seni okusun. Kasırga ol, döne döne zikir et Her nefese on bin misli şükür et Şüphe burgacında Hakkı fikir et
Resim