Yoksullara keyif veren ne varsa. Tuz, tütün, gnole! Yoksulların zevk denen şeye hakkı yoktur. Olsaydı, zenginleri şevki kırılırdı.
Sayfa 118 - İletişim
"Baphomet insan cephaneliklerinin en büyük ve son silahı olacaktır Fungle, çünkü tüysüz maymunların kendi tarihi, zihinleriyle algılamadan önce elleriyle yok ettiklerini gösteriyor. İnsanlar taşı (Baphomet) bulursa, bilerek ya da bilmeyerek, dünyayı yok edecekler. Eğer başka herhangi bir şeye zarar vermeden kendilerini yok edecek olsalardı bunu bir zafer sayabilirdim. Orman halkı mezarlarının üstünde dans eder ve onlar öldü diye bir tek hayvan bile yas tutmazdı." Molom kederle gökyüzüne baktı." Onlar ölecek olsa, asırlar içinde oluşan yağmur ormanları saniyeler içinde yok olmaz, dağların taş katmanları kazılıp patlatılmaz; buraya yerleşen insanlar aşağıdaki kazılmış ve üstüne taş dökülmüş ovaları daha iyi görsün diye düzleştirmez; o hiçbir şeye, çevresindeki hiçbir şeye benzemeyen evler yapılmazdı. Sanki bu evleri yaparak, 'Biz, tüysüz maymunlar buradayız! Geri kalanlar, canınızı seviyorsanız bizden uzak durun! Saygılı olun, boyun eğin, böylelikle belki çöplüğümüzün bir köşesinde yaşayacak bir yer bulursunuz' der gibiler"
Sayfa 126 - Kabalcı -1.Basım(1999)
Reklam
680 syf.
10/10 puan verdi
Tüysüz maymunların yani biz insanların gelişirken yarattıkları yıkımın bir fotoğrafını gösteriyor Gnole romanı. Arka kapak yazısından öte detaya girmek spoiler verecekse de tasvir edilen fotoğraf karesinin, insanların hayat denen döngüye diğer canlılar ile sıkı sıkıya bağlı olduklarını fark edip, bütünü algılayacakları zamanın geleceği umut ışığını da ucundan yakaladığını belirtmem gerek. Olur da bir sahafta karşınıza çıkarsa, alın derim. Önce okuyun, sonra okutun :)
Gnole
GnoleAlan Aldridge · Kabalcı Yayınları · 199915 okunma
Kötülük, diye düşündü Fungle, Ben'e duyulan ve onu her şeyden üstün tutan bir tutkudur. Theverat da kendini yaşamdan, ölümden, koskoca bir gezegenden üstün tutuyordu.
Sayfa 291 - Kabalcı -1.Basım(1999)
Bir kedi ve fare uzlaşmak için oturup çay içmezler.
Sayfa 288 - FungleKitabı okudu
... Beni çağırmaya çalıştığını biliyorum iyi yürekli büyücü; tıpkı elleri akıllarından daha gelişmiş o tüysüz maymunların korkunç soykırımına karşı, ormanın ve ormanda yaşayan çocuklarımın düştükleri kötü duruma göğüs gerdiklerini bildiğim gibi. ... Dünyanın kendisi değişti. Artık dünyanın sahibi o tüysüz maymunlar. Tarihleri boyunca sonuçlarını ve etkilerini düşünmeksizin dünyayı kendilerine göre değiştirdiler. Dünyanın paylaşılan bir şey olduğunu unuttular. Bir zamanların cennet bahçesi olan Arkadya'yı ortadan kaldırmaya sözleşmiş gibiler. Onlar bize ihanet etti Fungle, bize savaş açtılar.
Sayfa 114 - 123 -Kabalcı -1.Basım(1999) -MOLOM:Doğanın Ruhu
Reklam
680 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Bu zamana kadar okuduğum fantastik kitapların biraz daha üzerindeydi diyebilirim. Çünkü yazar gerçek yaşam ile fantastik dünyayı birbirine o kadar güzel işlemiş ki ancak bu kadar olur diyebilirim. 680 sayfalık kitabın her sayfasında insanlık hakkında düzelmesi gereken pek çok şeyden bahsetmiş. Güya fantastik bir kitap ama düşününce insanoğlunun doğaya ve insanlığa ait kıyımın hepsinin geçmişte de şimdi de devam ettiğini kitabımızda yaşayan efsanevi orman yaratıklarının gözleriyle görebiliyoruz. "Fungle, Dumanlı Dağlarda yaşayan bir Gnole, köstebek benzeri bir canlıdır. Biçilen ağaçlar, delik deşik edilen toprak, havaya uçurulan dağlar insanların yıkıcılığının belirtileri olarak yaklaştıkça, ormanın şamanı olan Fungle'ın, Doğa Tanrısı ile Yıkım Tanrısı arasındaki savaşa katılması kaçınılmaz olur. Böylece, aslında keyifbaz, evcimen bir kitap kurdu olan Fungle, kadim bir silahı ele geçirmek üzere, insanların sahiplendiği dünyanın merkezine dek uzanan bir yolculuğa çıkar.Uyuşuk, hırçın, şaşkın, kötü, habis, beceriksiz, doğaüstü, yardımsever, ürkütücü bir yaratıklar kalabalığının eşliğinde ilerleyen büyük yeşil bir macera, büyüleyici bir bilgelikle yüklü yeşil bir masal" Bir gün,insanların hayat denen döngüye diğer canlılar ile sıkı sıkıya bağlı olduklarını fark edip, bütünü algılayacakları zamanın geleceğini umut ederek muhakkak okumanızı tavsiye ediyorum. Sevgiler.
Gnole
GnoleAlan Aldridge · Kabalcı Yayınları · 199915 okunma
"Teknoloji ilerleme demektir,oysa ilerleme sizin için kendi rahatınızı arttırmak anlamına geliyor. Toprak Ana'ya bakışınızı kısıtlıyor. Duygularınız köreldikçe,gözleriniz,kulaklarınız,burnunuz,diliniz,bedeniniz,yapay uyarıcılara ve zevklere ihtiyaç duyuyor."
Sayfa 407Kitabı okudu
Sen dünyanın içinde ol; dünyanın senin içinde olmasına izin verme.
Sayfa 38 - FungleKitabı okudu
680 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Fungle, kitabı okuduğum günler boyunca benim küçük şamanım, bilgem, savaşçım oldu. Yazar o kadar güzel anlatmış ki derdini, çabasını, dünyasını ve hislerini; okurken sürekli insanoğluna düşman oldum ve fantastik bir kitap olsa bile varoluşumuzdan beri yaptığımız bencil seçimlere, yıkımlara, doğaya yaptıklarımıza ve zaaflarımızın farkında olamayışımıza kızmaktan kendimi alamadım. Bana doğaya ve meditasyona dönmeyi hatırlatan bu kitabı ve Fungle ile arkadaşlarını çok sevdim.
Gnole
GnoleAlan Aldridge · Kabalcı Yayınları · 199915 okunma
Reklam
Yemeğine Saygı Duymak..
Fungle gözlerini kapadı ve burnunun ucundaki su kamışının ruhunu hissetti. Zihni, su kamışının güneşte büyümek işin geçirdiği ömrün sıcaklığı ile doldu; köklerini serin toprağa uzatıp hayvanların soluması için dışarı temiz hava veren bir bitkinin ömrü, basit bir canlının ömrü. "Su kamışının ruhu," diye mırıldandı, "varlığını benimle paylaş, bana yardım et ki, sen ve ben birleşebilelim."
Sayfa 11 - Kabalcı -1.Basım(1999)
Sen dünyanın içinde ol, dünyanın senin içinde olmasına izin verme.
Sen dünyanın içinde ol; dünyanın senin içinde olmasına izin verme.
Sayfa 38 - FungleKitabı okudu
Başını, içinde dünyasının yazgısının ekseni bulunan bohçaya benzer yastığına, sırt çantasına dayadı. İnatçı tren gün doğumundan kaçarken, uzun zamandır ondan kaçan uykusu geri gelmişti.
Sayfa 680Kitabı okudu
Fungle eliyle antik bir kutsama hareketi yaptı ve bundan sonraki bir saat boyunca masada tek ses, çatal ve bıcakların sohbeti oldu. Çatalla bıçaklar pudinglerin arasında dedikodu yaptılar Tartların ortasında güldüler İstiridye biçimindeki mantarlara laf attılar Yağda kızarmış raventleri şaşırttılar Dumanları tüten yeşil fasulye çanaklarını eleştirmekte Şalgam püresini övmekte ve mısırlarla gizli planlar yapmakta birbirleriyle yarıştılar. Masanın bir ucunda maydanozlu patateslerle hurma turşusu konuşuyor, öteki ucundaysa gözlemeler kaynağa batırılıp ateş topuna dönmüş meyvelerin sesini bastırmaya çalışıyordu. Masadaki neşeli koronun yavaş yavaş azaldı ve dindi
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.