Böylece en huzursuz bir serseri de sonunda yine vatanına özlem çeker ve kulübesinde, karısının göğsünde, çocuklarının arasında, onların geçim meşgalesinde, uzak dünyalarda boşu boşuna aradığı hazzı bulur.
Uyandığımda büyük bir neşeyle güzel güneşe bakarken "Onu göreceğim!" diye bağırıyorum sabahları, "Onu göreceğim!" Ve o an bütün gün yapmak istediğim başka bir şey gelmiyor aklıma. Her şey, her şey bu ümitle iç içe geçiyor.
Reklam
Kendimizden yoksunsak elbette her şeyden yoksun kalıyoruz.
"O kadar çok şeye sahibim, ama ona olan duygularım her şeyi yutuyor; o kadar çok şeye sahibim, ama o olmayınca benim için her şey değersiz."
Böyle mi olacaktı insanı sonsuz derecede mutlu kılan şey, aynı zamanda üzüntüsünün kaynağı mı olmalı?
Reklam
Ne zaman beynime bir kurşun sıkmak istesem, o bu şarkıyı çalıyor! Ruhumdaki kargaşa ve karamsarlık dağılıyor ve ben yine özgürce nefes almaya başlıyorum.
"İnsanların birbirleri için pek az şey ifade etmesi bende genellikle göğsümü parçalamak, beynimi dağıtmak isteği uyandırıyor. Ah, karşımdakine geçiremediğim sevgi, sevinç, şefkat ve hazzı karşındaki de bana sunamaz, tüm kalbim mutlulukla dolup taşsa bile, karşımda kılı kıpırdamadan duran soğuk birini mutlu edemem."
"Ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!"
Reklam
Ruhumuz da ulaşamadığı mutluluklardan dolayı hâlâ çökmüş durumda
"Yalnızca siyah gözlerini görmek bile, bana dünyaları bağışlıyor!"
O beni sevmeye başladığından beri kendi gözümde değerim arttı
Nasıl da çocuktur insan! Nasıl da böyle bir bakışa özlem duyar!
“Ulu Tanrım!Ya akılları başlarında değilken ya da akıllarını kaybettikten sonra mı mutlu olmaktır insanların yazgısı!”
1,500 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.