Yarat Ey Sanatçı,
kitabın Türkçeye çevirisini gerçekleştiren Ahmet CEMAL’in, Goethe’nin çeşitli dönemlerindeki çalışmalarından seçtiği şiirlerinden; yirmi ağıt içeren ‘’Roma Ağıtları’’ ve Goethe’nin sadece 1.Şarkı bölümünü tamamlayabildiği ancak tamamlayabilse Homeros’un İliada’sı potansiyeline sahip olabileceği iddiası bulunan
Şu evrende siz tanrılardan
Daha zavallısı var mı bilmem:
Kurban vergileri
Dua üfürükleriyle beslenir
Haşmetli varlığınız zar zor.
Size umut bağlayan budalalar,
Çocuklar, dilenciler olmasa
Yok olur giderdiniz çoktan.
Şiir nispeten uzak olduğum bir kulvar edebiyatta her ne kadar son zamanlarda ilgim artmış olsa da. Bunu da şuna bağlıyorum: biz insanlar, düz bir çizgi üzerinde yol aldığımızı sanıyor olsak da, bu çizgi üzerinde süreç içinde kırılmalar meydana gelir ve çoğu zaman farkında bile olmadan ya da üzerinden çok uzun zaman geçmeden bu kırılmaların farkına
"Burada oturuyorum,
insanları biçimlendiriyorum
Kendi suretime göre,
Bana eşit olacak bir soy,
Acı çekecek, ağlayacak,
Haz duyacak ve sevinecek,
Ve seni dikkate almayacak,
Benim gibi!"
Uzun yıllar edebiyat öğretmenliği yapmış olan yazarımız
Ebru Çaloğlu, gençlerin klasiklere yönelmesi için klasik kitapların arka bahçesini merak edelim ilgi duyalım diye bize sunmuş.
Çok da güzel yapmış.
Kitapta neler mi var;
1-
Şu evrende siz tanrılardan
Daha zavallısı var mı bilmem:
Kurban vergileri
Dua üfürükleriyle beslenir
Haşmetli varlığınız zar zor.
Size umut bağlayan budalalar,
Çocuklar, dilenciler olmasa
Yok olur giderdiniz çoktan.
Aiskhylos, Yunan tragedyasının ilk ve en başarılı yazarlarından birisi, günümüze birkaç oyunu kalmış olsa da o dönemde birsürü insanı etkilemiş bir kişi. Prometheus'un öyküsünü aslında üç tragedya ile anlatmış fakat bize bunlardan birisi, yani Zincire Vurulmuş Prometheus kalmış. Şimdi Prometheus karakterinin temelinden ve kim olduğundan
Ört gökyüzünü ey Zeus,
Bulutların dumanıyla
Ve dikenleri koparan o delikanlı gibi
Hazırlan boy ölçüşmeye,
Meşelerle ve yüce dağlarla!
Ama dokunma toprağıma
Ve senin yapmadığın kulübeme
Ve ateşini hep kıskandığın
Ocağıma.
FRANKENSTEIN
Bu kitaba üniversitede ingilizce başlamıştım. Analiz ettiğimiz zaman ne kadar çok merak uyandırsa da devamını getiremedim. Ben kitapları Türkçe okumayı seviyorum. İnsanın kendi dilinde okuması ona göre düşünmesine de yardımcı oluyor. Dil düşünceyi düşünce de dili şekillendiriyor bir şekilde.
Henüz bitirdiğim ise aşikâr.
John