Gece örtünce sûretini, zamanın seyri sona erer. Baskılanır ruhum, şişer de şişer sanki canından olacakmış gibi. Gezdirilir dinlenme bahanesiyle; ne diyârlar gösterilir, ne ölümler özendirilir... Fakat bu, yalnızca bir ruh sancısıdır uykuda çekilen. Sensiz kalışın sancısı.
Şimdi sana koşmak için uyandırılışımın bilmem kaçıncı günündeyim. Göğsümde müzmin bir sancı, gözlerimde mahmurluk devam ediyor. Sen gelinceye dek tanımadığım bir kavganın içinde, yalnız başıma savaşacağım.
Kalkınca güne, biraz su serp gözlerine ki aydınlansın dünyam, var olduğumu hissedeyim. Çünkü ruhum daima senin etrafında ve seni gözlemektedir yaşamak için...