Cenaze
Omuzlanınca tabutun İlk defa kurtuldu ayakların topraktan; Pek muhteşem oldu medreseden çıkışın. Dikildiler yol üstüne Bir dilim ekmeği çok görenler Yüzüne bakmayanlar sağlığında Bir selâmla ödediler bütün borçlarını… Üzülme, gelmiyor diye çelenkler peşinden, Mevsimsiz oldu ölümün… Ne olurdu bir kış daha bekleseydin, Bahar gelir çiçekler açardı… Ölümü kimseyi sevindirmedi, Atsız arabasız kalktı cenazen. Alçak gönüllü bir adamdın, Herkesten uzak yaşadın Cami avlusunda. Ölümün de gürültüsüz olsun!
Sayfa 11 - May Yayınları - Birinci Basım Nisan 1971Kitabı okudu
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
53 günde okudu
Kitabı her okuduğumda beni silkeleyip kendime getirdi. Bu kitabı bizlere sunduğu için Ahmet Özhan efendiciğime içtenlikle teşekkürlerimi sunuyorum. Okuduğum sadece bir otobiyografi değildi, kafamda olan sorulara ve oluşabilecek soruların çoğuna cevap da aldım aynı zamanda. Ne zaman nefsani düşüncelere kapılsam, yanlış davranışlarda bulunup bunun yanlış olduğunun farkına varamayacak kadar normalleştirsem kitabı okuduğum an gelen hissiyatla yanlışlarımın farkına vardım. Bu yazdıklarım bir kitap incelemesinden çok benim kitapla olan hissel ilişkim oldu. İçeriği Ahmet Özhan'ın hamdım, piştim, yandım bölümlerine ayırdığı hayat hikayesini anlatıyor. Kompozisyon çok iyi yapıldığı için kitap sayfaları elinizden akıp gidiyor ama zihninizde yer ediniyor. Tasavvuf alanında, tekkeler alanında olan toplum tarafından yanlış bilinen doğruların düzeltilmesi, soruların cevaplanması benim en sevdiğim kısımlardan oldu. Etrafımda bu alanda soruları olan, yanlış bilgi tufanına katılmış birisini gördüğümde önereceğim bir kitap oldu benim için. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Ayrılık Yaman Kelime - Ahmet Özhan Kitabı
Ayrılık Yaman Kelime - Ahmet Özhan KitabıAhmet Özhan · Turkuvaz Kitap · 202134 okunma
Reklam
Eleştiri berbat bir peyniri yedirme denemesidir. Onu çok iyi iki tost ekmeği arasına (övgü) koyarsanız yerler.
Sayfa 129Kitabı okudu
212 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sahi sen kimsin Fahim Bey? Benim okuyup kafamda kurduğum bir roman karakteri mi, yoksa yazarın anlattığı geçmişten gelen bir anı mısın? Kitap Fahim Bey etrafında dönse de insanların, en çok da kendimizin nasıl halden hale geçtiğini gözlemliyoruz esasen. Hayallar, hayatlar, hakikatler üzerine bolca sorgulamalar içeren bu kitabı yazarın diğer kitapları gibi çok sevdim. Ayrıca eseri okurken çok tanıdık bir his duydum. Yazarın kitaplarını Marcel Proust okumadan önce okumuştum. Fahim Bey ve Biz'i okuyunca üsluplarının nasıl benzer olduğunu fark ettim. Aslında benzerliklerini kitabın arka kapağında yazan şu cümle harika özetliyor: "Romanlarını vakaların değil karakterlerin etrafında kurgulayan Hisar, zaman ve mekânı geçmişseverlikten ziyade hafızanın temel taşları olarak kullanır." Aynı dönemlerde yaşamanın bir getirisi olabilir mi diye düşünmeden edemedim. Farklı kültürler olsa da "insan" ı irdelemek ortak sonuçta. Böyle güzel bir eseri orjinal dilinden okumak büyük ayrıcalık. Hisar'ın dili gerçekten çok lezzetli ve kendine has. Betimlemelerinin parlaklığına hayranım. Çamlıca'daki Eniştemiz'le karşılaşmayı beklemiyordum, hoş bir tevafuk oldu doğrusu. Kitabı mutlaka tavsiye ederim. Keyifli okumalar. (#41274412 #50653220 İncelemelerimde yazarın az tanınmasına dair serzenişte bulunmuştum. Tekrardan basımıyla birlikte daha çok okunması mutluluk verici. Yayınevine ve emeği geçen herkese teşekkürler.)
Fahim  Bey ve Biz
Fahim Bey ve BizAbdülhak Şinasi Hisar · Everest Yayınları · 20221,895 okunma
-“Kendinin verecek pek çok şeyi varken, sizi cömert olmaya çağırır; talebini yeri­ne getirirseniz, sizi herkesin duyacağı bir biçimde takdis eder; eğer reddederseniz, size içinden lanet okur. -"Tapınakta, sizden yoksullara yardım etmenizi ister; ama kendi evinin çevresin­de bir öğünlük ekmeğe muhtaç yoksulu göremez, işitemez yahut görmezden, işit­mezden gelir. -"Dualarını satar ve dualarını satın almak istemeyen olursa, onu dinsiz imansız ilan eder, kovup çıkarır cennetten. -"Gerçekte, sizin saygı değil korku duy­duğunuz bir yaratıktır, kanınızı emen ke­şiş tipidir, bu. Sağ eliyle istavroz çıkaran, sol eliyle de sizin boğazınızı sıkan papaz tipi ..!”
Orkun'un Yayın Macerası ve Sonu: Orkun'da hiç aksamayan iki köşe vardı: "Orkun'dan Sesler" ve "Türkiye'nin Köy ve Kasabaları". Bunlardan birincisinde haftanın bazı haberleri çok defa mizahi bir üslupla ele alınıyor ve ayrıca 1944'e ait güldürücü hatıralara yer veriliyordu. Diğerinde çeşitli şehir,
Reklam
1.000 öğeden 311 ile 320 arasındakiler gösteriliyor.