Bu kitap, Molıere'nin Hastalık Hastası ve Cimri eserlerini içeriyor. Kitabın yazarı yabancı olsa da özelikle ilaç ve hastalık isimlerinin eski Türkçe olarak çevrilmesi epey garibime gitti.
Sürükleyici bir eser. Kitabın karakterlerinin bir sayfa üzerinde toplu şekilde yazılması okumada epey kolaylık sağlıyor.
Harpagon isimli Cimri karakteri çok beğendim. Gerçekten her şeye para olarak bakan bir karakteri harika yansıtmış.
Keyifle okuyun.
Atsız, siyasi fikirlerinden bağımsız bir şekilde romanlarını ve şiirlerini okuyorum. Evet ideolojisinden ya da taraftarlarının tanımladığı gibi ülküsünden izler taşıyor kitapları; lakin edebi olarak yeteri değeri görmediği kesin. Geri Gelen Mektup, Sesleniş, Karanlık, Yalnızlık, Mutlak seveceksin gibi eserleri bir başkası yazmış olsaydı bugün en az Nazım Hikmet kadar, Necip Fazıl kadar göklere çıkarılırdı.
KAPLANIN SIRTINDA / ZÜLFÜ LİVANELİ
Tarihi romanlar gerçekten ilgi uyandırıcı. Konu yakın tarih ve çok tartışılan II. Abdülhamid olunca kitabı hemen temin ettim.
Öncelikle sanatla ilgilenen bir padişah olduğu, koyu bir şeriatçı olmadığını ifade etmeliyim. Bu durumda genç bir şehzade olduğu zaman yaptığı Avrupa seyahatinin etkisi olduğu aşikar.
Kitap, büyük ölçüde Selanik'te esir iken doktorluğunu yapan kişinin anılarından faydalınarak hazırlanmış. Mithat Paşa'nın öldürülmesi, meclisin kapatılması, baskı uygulanması, sansür gibi konularda II. Abdülhamid'in ağzından demeçler yer alıyor.
Kitabın ortalarında genç bir subayın uyarıları gelecekte yaşanacak sorunlara işaret ediyor. Bir kişi hem asker hem siyasetçi olarak aynı anda iki görevi yapmamalı.
Ülkesi için kaygılanan ve ülkenin ayakta kalması için "hürriyet" isteyenleri sürgün eden devrik Sultan'ın bu sorulara cevabı ilgi uyandırıcı.
Sorulan bir soru hepsinden fazla ilgimi geçti. Madem Avrupa'da medeniyeti gördünüz bunu neden ülkenizde uygulamadınız? Padişah da olsanız ulemanın etkisi fazla.
Bu cevap beni oldukça şaşırttı ve Halil İNALCIK'ın "Osmanlı'nın gerileme nedeni ulemadır." sözü geldi aklıma.
Bence herkesin okuması gereken bir kitap.
Konusu itibariyle çok güzel bir kitap okudum. Yazarın siyasi görüşü dolayısıyla yeterince değer verilmediğini düşünüyorum. Edebi yönden Atsız'ı oldukça başarılı buluyorum. Gerek kitapları gerek şiirleriyle oldukça başarılı. Mesela "Geri Gelen Mektup" şiirini başka biri yazmış olsaydı göklere çıkarılırdı . Bu durum "Deli Kurt" kitabı içinde geçerli.
Çakır'ın sadakatiyle başlayan kitap müthiş bir aşk öyküsünü dönüşüyor. Kendini tanımaya başlayan Deli Kurt'un kahramanca çarpışmaları hayranlık uyandıracak.
Keyifle okuyun.
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,8bin okunma
Aziz Nesin'i yakından tanımak için başladığım bu kitabı genel olarak beğendim. Yazarın kendisiyle yaşadığı olaylar üzerinden anılar olunca merak ettiklerimi tam anlamıyla öğrenemedim.
Sözünü sakınmadan, her dönem bedel ödeyen, dedikodu yapmayan amaçlarına ulaşmak için sürekli tasarruf yapmaya çalışan bir Aziz Nesin ile karşılaştım.
Garipsediğim bir husus Aziz Nesin'in kürk takması oldu. Bu denli değerli bir insanın hayvan derilerinden yapıldığı bilinen kürkleri takmasını yadırgadım açıkçası.
Keyifle okunsun.
