Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Göksel Kaçaroğlu

Göksel Kaçaroğlu
@gokselkacaroglu
Öğrenci
Üniversite
İstanbul
Antalya
40 okur puanı
Haziran 2019 tarihinde katıldı
Erdem ne kadar erdemli olursa içerdiği bencillik de o kadar artar.
Reklam
Kaderin baskısı altında ezilen daha niceleri uğradıkları haksızlığın üstüne üstüne gitmekten acı bir zevk duyarlar.
Keşke imkan olsaydı da herkes, hepimiz, benliğimizin en gizli köşelerini olduğu gibi açığa vurabilseydik; başkalarına, hatta en yakın dostlarımıza, sırası gelince kendimize bile itiraf etmekten çekindiğimiz ne varsa, hepsini korkmadan ortaya dökebilseydik, dünyayı saracak pis kokudan hepimizi boğulurduk.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu çağrı onun ölüm yılgısını oluşturduğu gibi, aynı zamanda yaşama nedeni olan şeyde ölme nedeninin de bulunduğuna inandırıyordu onu.
Her şey, doğumdam ölüme giden o an içine sığıyor, orada yargılanıyor ve kutsanıyor.
Reklam
Seçmek gerektiğine, istenilenin yapılması gerektiğine ve mutluluğun koşullarının bulunduğuna inanmak, yanılgıdır.
İnsanüstü mutluluk bir yana, günlerin eğri çizgisi dışında sonsuzluk diye bir şey görmüyordu. Mutluluk insaniydi, sonsuzluksa gündelik.
Kimi zaman bir saati eline alıyor, akrebin bir rakamdan öbürüne geçişine bakıyor ve beş dakikaların kendisine sonsuz gibi gelmesine hayran kalıyordu. Kuşkusuz bu saat ona, hiçbir şey yapmamanın o yüce sanatına giden zor ve acılı yolu açtı.
İnan bana, büyük acı yoktur, büyük pişmanlıklar, büyük anılar yoktur. Her şey unutulur, büyük aşklar bile. Yaşamda aynı anda hüzün ve coşkunluğun bulunuşu bundandır. Olayları görmenin ancak belli bir yolu vardır ve zaman zaman ortaya çıkar. İşte bunun içindir ki, yaşamında büyük bir aşka, mutsuz bir tutkuya sahip olmuş olmak yine de iyidir. Bu en azından bizi çökerten nedensiz umutsuzluklar için bir korunmadır.
Gözyaşları patladı. Kurtuluşunun hüzünlü ezgilerinin yüzdüğü büyük bir yalnızlık ve sessizlik gölü genişliyordu içinde.
Reklam
Kendisine dek yükselen su ve yaprak kokusunun önünde, boğazı sıkılıyormuş gibi durarak, akmayan gözyaşlarını düşünüyordu. Bir dost ya da açılmış kollar yeterliydi. Ama gözyaşları, onun içine dalmış olduğu sevgisiz dünyanın sınırında duruyordu.
Şu bir gerçekti ki, ne kadar katılaşmış olursa olsun, bu adamı da kimi zaman bir yılgı kaplıyor ve ona, bırakılmışlığının boyutunu gösteriyordu.
Ama burada bulacağını umduğu dinginlik ürkütüyordu onu şimdi. Ve onca bilinçle ardından koştuğu bu yalnızlık, çevresinde oluşunca, kaygı verici geliyordu şimdi ona.
Yaşamak için zaman gerekir. Her sana yapıtı gibi yaşam da üzerinde düşünmeyi gerektirir.
Öyle bir gün geliyor ki, insan olması gerektiği yerde oluyor. Ama kimi kez yaşamak için, intihar etmekten daha çok cesaret gerekiyor.
128 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.