EN ESKI YAZILARIM 1.
Saçmasında vurulduğun mazi namın olur Denizinde sarıldığın sinsi ahın olur Fırtınasında savrulduğun serseri zamanın Toprağında kuruduğun mezarın olur 
Dünyanın derdini düşününce ne denli sıkılıyor canımız. Kimselerin umurunda değil olan bitenler. Alasdair Gray, "Senin kalbin bu berbat dünya için biraz fazla iyi canım," der. Varsın öyle olsun sevgili okur. Dünya berbat diye rengini alacak değiliz bu cehennemin. Elbette üzülecek, elbette dertleneceğiz. Çiçekli bir gün dileriz. Var
Reklam
YOLUN SONU
Yol uzun olunca, birkaç arabaya binip inmekle uğraşmadan tek seferde gidelim dedik. Nereye diye sormayın, köye yahu köye! Anlatmıştım ya: Sabahın, uyanışın, kuşların sesi; börtü böcek, çiçeklenmiş ağaçlar: bahar. Hah! Bu sebeplerle beklemeye koyulduk işte durakta. Bir baba ve tahminen on yaşlarında olan kızı da bankta oturmuş hemen yanıbaşımızda
Geyikli Gece Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta Her şey naylondandı o kadar Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. Ama geyikli geceyi bulmadan önce Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Ben Otizmliyim
Gökyüzü kadar geniştir dünyam Hayallerim hep taze Umutlarım her zaman diridir Kendi dünyama bakıp dururum yalnız Sizin dünyanızda yaşamayı bir gün olsun düşünmem Sizin renksiz ve sahte dünyanızdan uzaktayım ben Benim dünyamda Yalan yok Ağlamak yok Ümitsizliğe düşmek yoktur Sizin dünyanız çirkinliklerle doluyken Benim dünyam
birer birer biner biner biner ölürüz yana yana ahh döne döne yine geliriz ay canım biz dostu da düşmanı da elbet biliriz vurulup düşenler canım darda kalmasın ay gülüm çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum ve kederin ve solgun yüzlü işçilerin üzerine dağbaşlarının hırçınlığı savruluyor
Reklam
82 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.