"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Herkese merhaba,
Bu kitabı ve değerli yazarını bu güzel platform ve buradaki okuyucular sayesinde tanıdım.
Öncelikle burada gerçekten çok kaliteli okurlar olduğunu belirtmek istiyorum.
Oğuz Yılmaz da buradaki değerli okur ve güzel yazarlardan bir tanesi.
Hepimizin hatırlayacağı üzere Mahmut Hoca Efsane bir Hababam sınıfı repliğinde der
Dili çok güzel, sade ve akıcı. Altı çizilecek ve alıntı yapılabilecek yığınla satır dolu bir kitap. Şahsen ben okumaktan büyük keyif aldım, yaşamın her alanından izler buldum. Hiç bitmesin istediğim “Bir Delinin Senfonik Dokundurmaları” isimli şiirini aşağıya alıyorum.
-Sevgi,
Kilidi olmayan tek hazinedir.-
-Sevgisiz kalp ışık girmeyen mabet
Sabahattin Ali uzun yaşamamış bir sanatçı. Ancak ömrüne edebiyatımıza damga vuracak eserler sığdırmış. Onun eserlerini incelediğimizde başarılı romanlarını ilk sıraya koymak mümkündür, ardından hikayeleri gelir diye düşünüyorum. Ancak şiirleri de kuşkusuz okunmaya, irdelenmeye değerdir.
Sanatçının kendisi de şiirlerini üst düzey bulmaz. Yeni
Sana çiçekli yollar vadetmiyorum,
Vadetmek bir hayalin inşaat halidir çünkü.
Sana yalnızlıklar vadetmedim.
Sana mutlu yarınlar.
Mutsuz oluruz,
Böyle de varız, bil istedim,
Sarmaş dolaş olmadan da bütün olur iki beden,
Mesafeler sadece coğrafya kitabında önemlidir.
Sana birçok şey vadetmedim,
Ellerinden öpülesi sabahlar,
Güneşe karşı uyanıp rüyamı anlatmak ön balkonda
Gökyüzü tam beyaz
Soğuk mermer beyazı
Yağmur da yağar birazdan.
Hava koşulları yalnızca coğrafya kitaplarında değil..
Bir kör pencere ,bir tutam gökyüzü ve bolca yaşanmışlık sızısı...
İnsanı insan yapan neydi?
Sadece kendine değil başkalarının da yerine hüzünlenmek miydi?
Öyleyse çok hüzünlüyüm şu sıralar... insanlığın getirdiği ince bir sızı kapladı yüreğimi, bir çaresiz iç çekiş..
Ne gökyüzü derman,nede dökülen yaprakları eze eze yürümek.Yarınlarda umut yok gibi, çiçekli yollar yıkıldı artık...
Bu bir inceleme değildir. Sadece, hep severek okuduğum yazarın şiirleri içinde bestelenmiş olanları hatırlatmak. Birçoğumuzun neredeyse ezbere bildiği bazı şarkıların sözlerinin Sabahattin Ali'ye ait olduğunu belirtmek/hatırlatmak...
Sıralamayı beğenime göre yapıyorum. :)
HAPİSHANE ŞARKISI -1-
Kafamın içinde pespembe bir gökyüzü, çiçekli , yemyeşil bir cennet bahçesi var. Ama gerçekte arşınlamam gereken dikenli yollar olduğunun da farkındayım.
Sana çiçekli yollar vadetmiyorum,
Vadetmek bir hayalin inşaat halidir çünkü.
Sana yalnızlıklar vadetmedim.
Sana mutlu yarınlar.
Mutsuz oluruz,
Böyle de varız, bil istedim,
Sarmaş dolaş olmadan da bütün olur iki beden,
Mesafeler sadece coğrafya kitabında önemlidir.
Sana birçok şey vadetmedim,
Ellerinden öpülesi sabahlar,
Güneşe karşı uyanıp rüyamı anlatmak ön balkonda
Gökyüzü tam beyaz
Soğuk mermer beyazı
Yağmur da yağar birazdan.
Hava koşulları yalnızca coğrafya kitaplarında değil.