Uzun süre yalnız kalmanın ve fazla kitap okumanın yan etkilerini gözlemliyorum sende; içe dönük ruh hali, bakışlarda, hareketlerde donukluk, sessizlik, insanlarla diyalog kurmada zorlanma. Mesela bir arkadaş sohbeti sırasında, bir an geliyor, kilitleniyorsun. Beynini ısıran düşünceler seni felç ediyor. Sessizliğin, karanlık bulutlarla kaplı gökyüzüne benziyor. Güneşi göremezsin orada. Tamam, anlıyorum; yaşadığın dünya kitaplarla kıyaslandığında sıkıcı geliyor sana. Bunaldığında, yarım bıraktığın kitaba dönmek için sevdiğin insanların yanından kaçtığını da biliyorum. Hayatta kalmak için iyi bir yöntem mi sence bu?
Hatırlıyor musun, zamanında âşık olduğun bir kadın etrafındaki duvarlardan nefes alamıyorsun demişti. "Kapalı bir pencerenin ardından izliyorsun dünyayı. Tamam, çıkma duvarların arasından ama en azından pencereyi aç." O duvarları nasıl aşacağını ya da pencereyi nasıl aralaması gerektiğini unutabiliyor insan.