Khaled Hosseini ve Afganistan, Kabil, savaş, bombalar, ayrılıklar, acı ve gözyaşı... Yani yazarın diğer kitaplarından da aşina olduğumuz unsurlar, Ve Dağlar Yankılandı isimli eserinde de öne çıkıyor. Bunlara ek olarak biraz Pakistan, biraz Amerika, bir tutam da Avrupa var kitapta.
Özünde, annelerini kaybetmiş olan ve kısa bir süre üvey anneyle yaşamak durumunda kalan birbirine çok düşkün iki kardeşin -abi ve kız kardeşi- küçük yaşta bir sebeple birbirlerinden ayrılması, yıllar içerisinde her ikisinin yollarının ve kaderlerinin çok ama çok farklı yönlere gitmesi, hayatlarının son demlerinde tekrar birbirlerine kavuşmalarının anlatıldığı bir eser Ve Dağlar Yankılandı.
Khaled Hosseini'nin bu eserinin de oldukça güzel ve akıcı olduğunu söylemek mümkün; ama yazarın 'Uçurtma Avcısı' ve 'Bin Muhteşem Güneş' isimli eserlerini daha önce okumuş olan kitapseverler, bu kitabın onlara göre biraz gölgede kaldığını düşüneceklerdir diye tahmin ediyorum.
Diğer eserlerinde olduğu gibi bu eserinde de yazar, ülkesindeki siyasi ve toplumsal olaylara/sorunlara fazlasıyla yer veriyor ve adeta bu sorunlardan dünyayı haberdar etmeye çalışıyor. Khaled Hosseini'yi okurken hep şöyle düşünürüm: Neden dünyada böyle zalim ve gaddar insanlar var? Neden bazı insanlar (!) diğer insanlara dünyayı cehennem ederler?
Hem dili hem konusu hem de farkındalık için okunmasını kesinlikle tavsiye ettiğim bir eser Ve Dağlar Yankılandı.
Kitapla kalın!
Taş Sektirme Ustası kitabına.
Bu deyiş bam telimeden vurdu beni. Dedim acaba hangi yaşanmışlıklar iç olacak bana.
Kolay değil yaşanmışlıkların ya da ifade edilemeyen boşlukların, insanı zincir gibi bağlayan, esir eden
