“Sonsuz. Gün ol, batan güneşlerim, benliğinle kuşatılmış güneşinin ışıkları olsun. Görünmez Alacakaranlık ol ve arzularım, hırçınlığım kararsızlığının renkleri, belirsizliğinin gölgeleri olsun. Mutlak Gece, Yegâne Gece ol, ben de kendimi tamamen kaybedip sende hükümsüz kalayım ve düşlerim yıldızlar gibi parlasın, uzaklaşma ve inkârdan yapılmış bedeninde.”
Sana gün olduğu vakit, dostum, benim gecem olur; yine de sana tepelerin üzerinde dans eden öğle vaktinden ve vadi boyunca onun yolunu çalan o erguvan gölgeden söz ederim; çünkü sen ne benim karanlığımın şarkılarını duyabilir ne de yıldızlara karşı çırpılan kanatlarımı görebilirsin -bense ne görmeni ne de duymanı arzulardım. Ben gecede tek başıma olurum.
Reklam
“Sağ beyni baskın dislektik bireylerin sol beyin odaklı okul sisteminde başarısız olması onların değil,sistemin ‘güçlüğü’dür. “
Disleksi beyindeki bir farklılık.Farklılık “tedavi edilecek” bir şey değildir.Farklılıkların tedavisinden söz etmek, “Hintlileri tedavi edelim Türk olsunlar” demek kadar anlamsız.
Sayfa 144 - Alfa
Gece saat 3.00 (yazar: Deniz Şİmşek)
Gece saat 3, sessizliğin en derin olduğu, gökyüzünün yıldızlarla dolup taştığı anlardan biridir. Ancak bu gece, içsel bir fırtına taşır. Zaman, geçmişin hayaletlerini serbest bırakır ve o an, yorgun ruhu hüzünle sarar. O saatte, uyuyan dünya arasında kaybolmuş hisseder insan kendini. Sokak lambalarının soluk ışıkları, gölgeleri uzatırken, düşler de karanlık odalarda dolaşır. Belki de o saatte, karanlık düşler, geçmişin unutulmuş köşelerinden sıyrılıp gelir. Ve gece saat 3, yıldızların altında yaşanan aşkların özlemiyle doludur. Belki de uzaklarda bir yerde, aynı yıldızlara bakan biri vardır. Ama bu aynı gökyüzü altında olmak, aynı hisleri paylaşmak, yalnızlığı paylaşılmış bir hüzne dönüştürmez. O saatte, gözler karanlıkta bir kaybolmuşluğu arar. Belki de geçmişin kapıları kapanmamıştır, belki de hala aklında olan biri vardır. O insan, geçmişin izlerini ruhunda taşır ve o izler, gece saat 3'te en çok hissedilendir. Gece saat 3, bir yandan hüzünle yankılanırken, diğer yandan içsel bir umudu barındırır. Belki de yeni başlangıçlar, bu karanlık saatin ardında gizlidir. Ve belki de gece, en derin düşüncelerin, duyguların ve umutların serbest kaldığı bir zaman dilimidir.
“BÜTÜN EKSİK YILDIZLAR, döküldü, topladı onları ellerinin yaprak yeşili gölgeleri, sevinçle ısırdım madeni para gibi tırtıklı kaderi.”
Sayfa 125Kitabı okudu
Reklam
680 öğeden 621 ile 630 arasındakiler gösteriliyor.