Ne kadar fotoğraf çekerseniz çekin bir yerde fotoğrafın tıkandığını yaşıyorsunuz. Zaten bir mekânda fotoğraf tıkanıp artık gözünüzle ve özünüzle görür hâle gelmiyorsanız siz tabiatı ve mekânı hâlâ fotoğrafın nesnesi olarak görüyorsunuz demektir.
Burada gördüklerimize manzara demek ne kadar doğru bilmiyorum. Mekân sadece nazarla kavranacak bir şey değil. Ama nazar olmadan da kalp görmüyor, ilgiyi kuramıyor. Onun için bakmanın ötesinde görmek gerekiyor mekânı. İdrak etmek, bilmek gerekiyor.
Müthiş bir ferahlık, huzur ve sonsuzluk hissi... İnsan, dağlarda daha iyi hissedebiliyor eşya ve hadiselere vukufiyetin ne olduğunu. Her şeyi paranteze alarak yalnızlığınızı ve yalınlığınızı iliklerinize kadar hissedebiliyorsunuz.