Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Kesin olan tek şey şudur: öldüğünde ve dirildiğinde toprağa aitsindir ve toprağa dair ne varsa devredilemez bir biçimde senindir. Doğanın bir cilvesine dönüşürsün, gölgesiz bir varlığa; bir daha asla ölmeyecek, fakat etrafındaki bütün olaylar gibi gelip geçeceksin.
18 Mart Çanakkale Zaferi
“Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sessizlik içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat
Reklam
BİR YOLCUYA Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın ... Bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda İstiklal uğrunda, namus yolunda Can veren Mehmet'in yattığı yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele, Son vatan parçası geçerken ele, Mehmet'in düşmanı boğduğu sele Mübarek kanının kattığı yerdir. Düşün ki, haşre dek kemiğin, etin Yaptığı bu tümsek, amansız çetin Bir harbin sonunda bütün milletin Hürriyet zevkini tattığı yerdir. Necmettin Halil ONAN
Bu saatlerin bir daha geri gelmeyeceğini, karanlık bir his, ikisine birden tekrar edip duruyor ve aynı zamanda, saadetlerinin gölgesiz olması için, dimağlarının bu andan başka hiçbir şeyle meşgul olmaması lazım geldiğini onlara fısıldıyordu.İkisi de ne bir saat önceyi, ne de bir saat sonrayı düşünüyorlardı.Bütün hislerden ve düşüncelerden daha kuvvetli olan ve insanı hayatında ancak birkaç defa iradesi altına alan tabii ve hakim bir duygu şimdi ikisini de avucunun içine almıştı.Bu anda etraflarındaki ağaçlar,karşılarındaki deniz kadar bu kuvvete tabiydiler.Bir tek üzüntüleri, bir tek istekleri yoktu. Hatta her istediğine nail olanların iç sıkıntısı da onlardan uzaktı.Saadetin bu kadar tamam ve mükemmel oluşu ikisini de şaşırtmış gibiydi. O kadar ki birbirlerine söyleyecek tatlı sözle bile bulamıyorlar, sadece derin derin nefes alarak gülümsüyorlardı.
Sayfa 135Kitabı okudu
DUR YOLCU Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir!. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
içeride size öyle davrananlar 5- 10 yıl sonra hepten yok olacaklar ama sizin adınız asırlarca devam edecek, yazılarınız asırlarca okunacak. Ayasofya'nin gölgesi gibi siz de birer gölgesiniz: aslınız sizi var etti , gölgesiz varlık olmaz ama gölgenin de gölgesi olmaz,bakin bakalım gölgeniz var mi?
Sayfa 266Kitabı okudu
Reklam
Bir gülün tenine değmedi hiç elleri Bu yüzden yumuşaklık nedir bilmezler Çiçeksiz büyüttüler çocukları Oyunlarda durmadan yenmeyi öğrettiler Bir büyük oyunda sonra yenildi çokları Sevgisiz büyüttüler çocukları Dal sürmedi hiçbiri kaldılar yoz kıraçta Çiğ yalan bencillik biraz da kindi suları Gölgesiz büyüttüler çocukları Konmadı hiçbirinin sesine yumuşacık Bir yüreğin dalından uçan sevi kuşları Türküsüz büyüttüler çocukları El vermek nedir dosta dostluk nedir ki Hep bir oyuna gelmekti korkuları Güvensiz büyüttüler çocukları
Gölgesiz güneş yoktur ve geceyi tanımak gerekir. -Albert Camus-
dili tutulmuş zaman ve gölgesiz hayatın çocuklarıydık. ipe sermiştik gülümsememizi sevincini bir yerlerde unutmuştu belki dünya belki çember diye dönmüştük elinde, kim bilir.
İyi bir ağaca sarılan gölgesiz kalmaz.
Reklam
Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher - sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne iskender takmışım, Ne şah, ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım... Görüyor musun?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.