Gölün Dibindeki Ev. Güzel bir kitaptı ama çok daha güzel bir kitap olabilirdi cinsellik konusu korku ve gizemin önüne geçmeseydi. Tabii bu benim fikrim. İyi okumalar.
Öncelikle konusu, birbirinden hoşlanan iki gencin gölün dibindeki evi keşfetmesiyle başlıyor. Bu kadar kısa bir şekilde özetleyebilirim, zira kitabın kendisi de son derece ince.
Biraz yorumumdan bahsetmem gerekirse... Kurgu itibariyle başarılı ve merak uyandıran bir kitap gibi görünse de beni pek cezbetmedi. Sebebi de şu, yazar sürekli sıkıcı detaylara yer vermekten iki karakter arasındaki çekimi daha yakından incelememize pek de izin vermedi diyebilirim. Bir de, gölün dibinde bulunan bu ev hakkında gelişen olaylar beni çok da heyecana sürüklemedi.
Ancak yazarın okuduğum ilk kitabı olduğu için biraz yazarın kaleminden bahsetmek istiyorum. Anlatımı gayet iyi, yalnızca bu kitapta biraz akıcılıktan uzak. Kafes'i okuduğum zaman yazarın kalemi hakkında nihai bir karara varacağım. Her şeye rağmen bu kitap yine de güzel vakit geçirmemi sağladı, bunu inkâr edersem taş olurum.
Konusu dikkatimi çektiği ve "Kafes" kitabından sonra yazarın diğer kitaplarını okumam gerektiğini düşündüğüm için kitaba başladım. Aslında çoğu kişi Josh Malerman'ın yazılarının anlatımını çok seviyor, sonunu bir yere bağlayamamasında sıkıntı çekiyor. Ama ben en çok yazarın kitap sonlarını seviyorum; monotonluktan uzak, basit ama sonunu okuyucunun hayallerine, düşüncelerine bırakan... Sanki yazar "Sen olsan, kitabı nasıl bitirirdin?" sorusunu vererek bitiriyor yazılarını.
Kitap tabiki de "Kafes" kitabıyla kıyaslanamaz ama boş zamanlarda gerilim tarzında kitap okumak isteyenlerin beğeneceği yapıt. Zaten yazarın anlatım şekli mükemmel ötesi, sıkılmak mümkün değil.
Ama daha çok sayfalı olmasını, daha da heyecan katacak olayların yaşanmasını istemedim değil, birazcık romantik ağırlıklı olmuş da diyebiliriz.
Kısacası, zamanınızı güzel geçireceğiniz bir Josh Malerman anlatımı...