Göğsümün için de ışıksız ayna, çizmiş suretime hüznünü, kapkara bir boyayla,hep bir eksik yüzümün rengi soluk,bir gelişe koşar gibi nefesim soğuk...
Elimde değil kader ne yapsan bilmem ki,yoksa zamanın mürekkebi mi bozdu yüzümdeki ahengi...
Bağırıp durdu bir sessizlik, yırttı kulağımın perdesini,aradı hep gözlerim, bir sadakatin zerresini...
Gelişler yol kapalı, gidişler hep yol açık, yalnızlık adım gibi ayak izime bulaşık...
Düştü cebimden dünya fakirliğe büründüm, düştüm bütün gözlerden, bilirim böyle uzaklara sürüldüm...
Koştum peşinden hayallerimin,terledim korktum! En leş kokan seslerden yinede sevgi bekledim...
Uykusuz gecelerde atıldım, en derin rüyalardan zerrelerime kadar kırıldım, silindi suretim aynalardan...
Şimdi her uyanış karşımda zincirli bir kapı çekiyorum bir ah ile bin ızdırabı...
Seneler geçti üstümden, ruhumun en derin yerinden vuruldum,vadesi bitmiş sevmelerden artık usandım, yoruldum...
Yırttım yüreğimdeki düne ait bütün resimleri, için de ben olan her şeyi yakasım var...
Çıkardım gönlümden sevda kuşunu, göğsümün kafesini kırıp salasım var...
Temizledim gözlerimden düne ait bütün izleri ,içimde "SEN"olan her şeyi silesim var...
Artık ne geçmişin adı ne sevmenin tadı var ,sıyrılıp şu bedenimden gitmek gibi bir cinnetim var...
Yaşadım en derinleri kesilmiş bir nefesle,bekledim bir nefesi hem bu kısılmış sesle,bağırıp gidenlerin ardından ben bu hisle,götürüp bir tenhada yüreğime sıkasım var.!
Yazan; https://1000kitap.com/Edebiyatmevsimi