Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bana göre iyi bir yazarın kriterlerinden biri cümlelere damgasını vurmasıdır. Özgün bir yazarın satırlarını nerede görsem tanırım. Tahsin Yücel de o yazarlardan biri. Onunla ilk olarak “Mutfak Çıkmazı” kitabıyla tanıştım.Sonra 2003 Yunus Nadi Roman Ödüllü “Yalan” adlı kitabını okudum. 1993 yılında Orhan Kemal Roman ödülünü alan “Peygamberin Son Beş Günü” romanı da en az diğer kitapları kadar başarılı. 1992 yılında yayımlanmış olan roman, 1940’lı yıllarda yaşayan solcu gençlerin hikâyesini anlatıyor. Eser, Rahmi Sönmez ve Fehmi Gülmez’in ömür boyu sürecek dostlukları ile başlıyor. Fehmi Gülmez, rakı masasında arkadaşları ile otururken herkes tarafından dinlenen biri olması dolayısıyla arkadaşı Matrakçı Maruf tarafından “peygamber” lakabıyla çağrılıyor ve bu lakap daha sonraları da herkesçe kullanılıyor. Peygamberin tüm hayatı “Marksizm” öğretilerini öğrenmekle geçiyor. En büyük akıl hocası büyük bir aşkla evlendiği ve hayranlıkla bağlı olduğu eşi Feride. Feride, çok güçlü ve inatçı bir kadın.Tahsin Yücel’in diğer karakterleri gibi çok canlı. Feride’nin fikirleri eser boyunca hatta kitabı kapattığımız da bile devam ediyor. Romanda çok fazla karakter yok. Ah o Rahmi Sönmez’e hayatını veren ama hiç sevilmeyen zavallı, bahtsız Zarife...İdeoljisini terk eden fakat dostundan vazgeçmeyen Fehmi Gülmez de romanın önemli kişilerinden. Peygamber ve çevresindekiler, sözümona ülkenin yazgısıyla ilgilenen aydınlar, halkın içine karışmaktan rahatsızlar. Kitaplardan öğrendikleri ideolojileri oturdukları yerde savunuyorlar. Peygamberin Son Beş Günü, içinde yaşadığımız toplumun eleştirisi aslında. Roman; yıllardır ezber bilgilerle, sindiremediğimiz, anlamlandıramadığımız ama üzerimize yapışan ideolojilerin trajikomik hikayesini anlatıyor. Rahmi Sönmez, kızına öğretemediği Marks öğretilerini torunu Nazım’a da öğretemiyor. Peygamber, muhtemelen farklı bir suçtan hapse giren torununu kahraman olarak görüyor. Nazım’ın, yıllarca kendisinin başaramadığı devrimi nihayet gerçekleştireceğine inanıyor; onunla gurur duyuyor. Fakat kendi tutuklanmadan gerçekleşecek devrimin eksik bir devrim olacağını düşünüyor. Bu yüzden devrim de Rahmi Sönmez’in hayatı da yarım kalıyor. “Öyle görünüyordu ki devrim uzaktan bakılınca dünyanın sınırı gibi görünen yüksek bir dağdı; tepesine ulaştın mı hemen bir başka çevren açılıyordu önünde, sınır yeniden uzaklaşıyordu.”
Peygamberin Son Beş Günü
Peygamberin Son Beş GünüTahsin Yücel · Can Yayınları · 2019698 okunma
·
86 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.