Büyük Balık, büyülü gerçekçilik okumalarım kapsamında seçtiğim, ve iyi ki de okuduğum bir kitap. Hayatını “Büyük Balık” olmaya çalışarak geçiren bir adamın hikayesi. Internette yaptığım küçük bir araştırma bu kitabın büyülü gerçekçiliği hakkında pek kaynak olmadığını gösterdi. O yüzden ben bir teşebbüste bulunayım dedim :)) Buyrunuz: • Büyülü Gerçekçilik romanları bireysel, toplumsal ve ekonomik sorunlara aynı anda eğilirler genelde. Büyük Balık’ta ise odak bireylerde. • Biyolojik/Kültürel melezlik veya ötekilik kavramının kullanımı yaygın olur. Bu kitapta da var mı? Var :) • ”Büyülü” olaylarda zorlama hissi yok, olanları yadırgayan karakter yok, çünkü kurguya öyle entegre haldeler ki, bazen farketmiyorsunuz bile. Tam bir büyülü gerçekçilik örneği yani. • Metinlerarasılık var mı diye Google Amcayla yaptığım kısa gezintide Odyssey, Iliad, Ulysses (Edward Bloom-Leopold Bloom), Heracles ve daha nicelerine göndermeler bulunduğunu öğrendim. • Mitsel unsurlar, abartı, sembol ve metafor kulanımı had safhada. Çok fazla ve çok güzel. Hatta kitabın ismi de başlı başına bir metafor. Destanlar, efsaneler, halk hikayeleri, cadılar, devler vs. de bolca mevcut. • Büyülü gerçekçilikte tuhaf ve mantıksız olana bir açıklama yapılmaz. Bu durum okuyucuda uzaklık duygusu yaratmak için böyledir. Olayların akışı bu şekilde ön plana çıkarılır. Bu kitapta da öyle. • Zaman çizgisel değil. Küçük daireler çizerek ilerliyor. • Özet olarak “büyülü” olayların sıradanlaştığı bir “gerçek dünya” hikayesi Büyük Balık. Okuyun :) Hatta sonrasında filmini de izleyin, öneririm.

Büyük BalıkDaniel Wallace · Yapı Kredi Yayınları · 2011445 okunma

·

216 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mavi Şapkalı Kedi