Bir kitap yazmayı tasarlayan bir yazarın, yaşam öyküsüne dönen bir yolculuğu. Peki bu yaşam öyküsü Handke’nin mi? Muhtemelen hayır. Kitapta ortaya konan kahramanın, yazar olan, Gregor Keuschnig’in yaşam öyküsü. Kitap 4 bölümden oluşur. 1.Kim değil? Kim? Burada kitaba kimlerin konu olması gerektiği veya kimlerin neden olmaması gerektiğini anlatır. 2.Nerede değil? Nerede? Ve ilk dönüşümün öyküsü. Kitap hangi mekanda geçmelidir veya hangi mekanda geçmemelidir sorgulaması yapar. Geçirdiği dönüşümü anlatır. Bu dönüşümü toplum içinde ama topluma karşı olmayan yani dışa yönelik değil, içe yönelik bir dönüşüm olarak tanımlar. Ayrıca eylemsiz bir dönüşümdür. 3.Arkadaşlarımın Öyküsü Bu kısımda toplam 7 arkadaşının (Şarkıcı, Okur, Ressam, Kız Arkadaşı, Mimar ve Marangoz, Rahip, Oğlu) öyküsünü anlatır. İskoçya’dan, Japonya’ya, Almanya’ya hatta Türkiye’ye kadar olan yolculuklar yapan bu kişilerin ruh hallerini, kaçışlarını ve yer yer anlatıda geçen ülkelerin betimlemesini bu bölümde uzun uzun anlatır. 4.Hiçkimse Koyu’nda bir yıl Bu kısımda da yerleştiği banliyöde geçen zamanları, yöre insanlarını, yazmaya başladığı yeri ve yine banliyöyü betimleriyle uzun uzun anlatır. Kitap okunması biraz zor olan eserlerden. Bir kere başlayıp yarım bırakmıştım ama hiçbir kitabı yarım bırakma huyum olmadığı için oturup tekrar inat ederek okudum. İnat ederek diyorum çünkü anlatım hem çok yoğun hem de kesik kesik olduğundan birden yazarın iç dünyasını okurken, kendinizi bir sonraki paragrafta bir orman betimlemesinde bulabiliyorsunuz. Bu yüzden konudan kopmalar sıkça yaşanıyor. Bu da sanırım yazarın bilerek seçtiği bir yol. Bir kitap yazma serüveniyle yola çıkmış olsa da sonunda dünyada anlatılacak kayda değer hiçbir şey olmadığına karar verir. Her gün yapılan günlük işlerin bile edebiyata konu olabileceğini belki de anlatmak istemiştir. Çünkü yer yer rutin işleri sayfalarca anlatmıştır. Bu bazen bir banliyöde kuş veya gördüğü mantar olacak kadar sıradan, anlatıma bile değer görülmeyen şeyler olabiliyor. Yazar kitabına daha ilk cümleden bir dönüşüm geçirdiğini söyleyerek başlar. Bu dönüşümün yavaş yavaş değil, aniden olduğunu ve yerinde artık bir insan değil, bir pislik olduğunu söyler. Bu değişimi “şimdiki zaman”’da olamama olarak tanımlar. Sadece kendisi için ve yalnız başına yaşamak ister. Kahramanımız Gregor Keuschnig, kasvetli, karamsar, yalnız bir adamdır. Fakat yalnızlığı kendisi seçmiştir. Kitap boyunca yazarın aslında çoğu zaman bir düş içerisinde olduğunu görüyoruz. Bunu zaten kendisi şimdide yer almayıp düşlere dalma yani çifte yaşam olarak adlandırıyor. Seçilmiş yalnızlığının içinde mutludur. O, kendisini hiçbir yere ve hiç kimseye ait hissetmemektedir. Bu duyguyu ise kitap boyunca Handke çok güzel işlemiştir. Çevresine kayıtsız, hatta eşine ve oğluna bile kayıtsız olma duygusunu sonuna kadar cesur cümlelerle anlatmıştır. Kitabın sonunda bu yedi arkadaş gerçekten var mı, var ama orada mı değil, yazar şizofren mi algısına da kapılmadım değil. OLUMSUZ BULDUĞUM NOKTALAR Okunması zor olması bakımından kitap yorucu. Yazarın bence biraz sayfa eksiltmesi lazım. Kalın bir kitap basmak harika şeyler anlatılıyor anlamına gelmiyor maalesef. Ruh hali çok enteresan bir kahraman ortaya çıkarmış, betimlemeleri çok yerinde kullanmış ama fazlaca abartmış. Sonuçta biz okuyucuya da belli bir süre sonra sıkıyor.

Hiçkimse Koyu'nda Bir YılPeter Handke · Aylak Adam Yayınları · 201519 okunma

·

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

ilgen