Bunları düşünüyor, boyuna yürüyordum; derken müthiş yoruldum. Saklanmak ister gibi, ormanın en sık yerini seçmiştim: Şimdi bir söğüt fidanlığı vardı önümde; yüzükoyun sürünüp tâ içerlere dalmak, rahat sakin orada oturmak istiyordum. Sanki hatırlatmışlardı bana, sanki bu âciz halimde kendisine bir yardımda bulunayım diye Tanrı çekmişti beni buraya.