Gönderi

64 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
~ Spoiler ~
Merhaba sevgili 1K ailesi, yine bir Türk klasiği incelemesi ile karşınızdayım :D Türk Klasikleri okumayı çok seviyorum bir de okuduğum eseri beğenip etkilenince kendimi buraya inceleme atarken buluyorum :D Fatma Aliye Hanım(Topuz), Türk Edebiyatının ilk kadın romancısı olarak tanınır. Kendisi Ahmet Mithat Efendi’nin öğrencisidir ve ünlü yazar Fatma Aliye Hanım’ı manevi kızı kabul etmiştir. Bunun sebebi ise çevirdiği romanın altına eklediği imza olan “Bir Hanım”dır. Ahmet Mithat bir kadının çabalarını övgülerle yazmış ve bunu kendi gazetesi olan Tercüman-ı Hakikat'te yayımlatmıştır. Ahmet Mithat Efendi ile birlikte bir romanda kaleme almışlar. En yakın zamanda okumayı düşünüyorum :) Levayih-i Hayat yani Hayattan Sahneler, Fatma Aliye’nin okuduğum ilk eseri. Eser toplamda 11 mektuptan oluşmaktadır. 5 kadın karakterimizin birbirlerine yazmış olduğu mektuplar. Karakterlerimizden 3 tanesi evli 2 tanesi bekar. Eserin anlatım dili akıcı ve anlaşılabilir. Yazarımız, evlilik içi şiddeti ve evlilik kurumunu sorgulayarak enfes bir eser ortaya çıkarmış. Farklı kadınlar, farklı evlilikler, farklı eşler, farklı hayatları ele almış ve analiz etmiş. Kadınların birbirlerinden kopmayan bağları, kardeşlik unsuru ve her zaman birbirlerini desteklemelerini bu eserde bulabilirsiniz. Eserin konusuna değinelim; ilk mektup Mehabe’den Fehame’ye yazılıyor. İkisi de çocukluk arkadaşı. Birisi evliliğinde ne kadar mutluysa diğeri bir o kadar mutsuz! Hatta evliliğinde mutsuz Fehame’nin bir mektubunda şöyle yazdığını görüyoruz, “Sizin evliliğiniz mutluluk sözleşmesi, bizimkisi bir geçim kontratıdır. Sen eşinden sevgi ve sadakat bekleyebilirsin, buna hakkın vardır. Fakat ben böyle bir isteğe kalkışmak fikrinde bile bulunmamalıyım. Bu adam beni o kadar mutlu edeceğine dair bir sözde bulunmadı.” diyerek geçim sıkıntısı çekmemek için evlendirildiğini ve mutsuz bir evliliği olmasına rağmen yine de “bana böyle bir vaatte bulunmadığı için sözünden döndü diye ona gücenemem” diyor… Mehabe’nin karşılık olarak yazdığı mektupta ise şu sözü görüyoruz, “Her kadının, kocasından sevgi ve yoldaşlık beklemesini ben pek tabii bulurum. Evliliğin ne olduğunu bilmeden niçin evleniyor?” İkinci mektup Sabahat’ten Fehame’ye yazılıyor, ikisi de evliliklerinde mutsuz iki kadın. Sabahat kocasının onu anlamamasından dolayı üzülen bir kadını temsil ediyor. Çıktıkları gezintide eşinden gördüğü muameleden sonra kendi kendine şöyle bir düşünceye sahip oluyor, “Aman yarabbi, senin bu kudret ve kuvvetini, anlamayan adam beni mi anlayacak!” Son mektuplar ise bekar olan karakterlerimize ait, onlar çevrelerinde olan bu evlilikleri gördükçe evlilik kurumuna karşı kuşkuyla yaklaşan kadınlar. Kitabın derinine fazla inmemek adına burada konuyu noktalıyorum. Evet.. Tanzimat Dönemiyle birlikte ele alınmaya başlanan kadın sorununu bu eserde de pek âlâ görmüş olduk. Kadın, kocasına hizmet eden, çocuk doğuran ve onların eğitimiyle ilgilenen, ev işlerini yapan, toplum hayatında yeri olmayan, ekonomik özgürlüğü ve eğitimi olmayan bir kimsedir. Ataerkil evlilik kurumu üzerinden yürütülen evlilikler… Maalesef bunlar günümüzde de hâlâ kendini korumakta. Kitabın yazıldığı dönem ile bugünkü dönem arasında uçurum olacak bir farkta olmaması ne kadar üzücü. Sevmediği birisiyle sırf maddi durum yüzünden zorla evlendirilenler, kocasından şiddet görenler. Bu şiddet fiziksel olmayabiliyor, psikolojik şiddette görüyorlar. Hor görülme, aşağılanma vs. Çevremizde olmasa da televizyonda, sosyal medyada bu durumlarla ilgili haberlere rastlıyoruz. Üzülerek söylüyorum o zaman kadın ne ise şuan da aynı durum mevcut. Keşke o dönem ile bu dönem arasında bir uçurum farkı olsaydı da kadının toplumdaki yeri önemseniyor olsaydı… Yazılacak, söylenecek şey çok bu konularda... Kısa bir roman ama tespitleri fevkalade, toplum analizleri bir o kadar iyiydi. Kendi ayakları üzerinde durabilen, ekonomik özgürlüğün ve eğitimin önemini, kadının toplumda olması gerektiğini savunan bir yazar olan Fatma Aliye ile iyi ki tanıştım bu kitap sayesinde. Ve cesareti sayesinde yazdığı için, bize kadının güçlü olduğunu, kendi ayakları üzerinde durabileceğini gösteren eserler bıraktığı için kendisine minnettarım. Kitabı şiddetle tavsiye ediyorum… Herkese iyi okumalar. ✔
Levayih-i Hayat
Levayih-i HayatFatma Aliye Hanım · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20203,835 okunma
··
599 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.