Bir Delinin Hatıra Defteri, Burun ve Palto öyküleri olmak üzere 3 kısımdan oluşan kitabımız Kara mizah, ironi ile harmanlanmış ve o dönemin Rusya'sındaki makam mevki tabakalaşmasını anlatan eğlenceli bir kitap. Gogol 'ün samimi ve bir o kadar iğneleyici anlatımı kitabın çok özgün bir eser haline gelmesine olanak sağlamış. Haydi hep beraber 3 öykünün kısaca ne anlattığına bakalım ; 1)Bir Delinin Hatıra Defteri Kitabın isminden ilham alıp kendi defterimin kapak kısmına yazmak isterdim ama bir sorun var?! Benim bir hatıra defterim yok ama hatıralarım beynimde ya da bilinç altımda bir yerde amannn boşverin şimdi... Ay, ay! Tamam, tamam. Susuyorum, sustum. Kitaptaki başkahramanımız İvanov albayın kızı Sofi'ye aşıktır. İvanov köpeklerle konuşur ve Sofi'nin köpeğinin mektuplarını çalar.Bu köpek de az değil hani. Hınzır köpeğimiz Megi'nin yazdıklarını okudukça hayretler içinde kalıyordum. İvanov, köpeğin yazdıklarından Sofinin başka biriyle evleneceğini öğrenir ve evi basar. Bu arada İspanya kralı 8. Ferdinand tahtı terketmiş. İvanov ise yeni İspanya Kralı'nın kendisi olduğunu zanneder ve bunu insanlara söyler. Artık kraldır ve Sofi ile evlenebileceğinin hayalini kurar. Öykünün sonunda İvanov'u akıl hastanesine götürürler ama o kendinin İspanya'ya gittiğini ve orada Kral 8.Ferdinand olduğunu, tahtına oturacağını zanneder ama işler hiç de istediği şekilde olmaz. Bir delinin kendi hatıra defterinden bize aktardığı ânılar her ne kadar delice olsa da aslında çok anlamlıydı. Zaten akıllılar deli damgası yerken aptallar zeki damgası yemiyor muydu şu adaletsiz dünyada?! Deli olmak ve aptal olmak arasında epey bir fark vardır. Deliler az biraz bilgelik barındırır içinde ama aptallar aptal olduğunun farkında bile değildir. 2. Burun Bu öykümüzde ise özel eğitim alarak rütbe kazanmış, sekizinci dereceden memur olan Binbaşı Kovalev'in bir sabah uyandığında burnunun yerinde olmaması ile başlar olaylar. Böyle kibirli birinin burnunun yerinde olmaması pek manidardır. Burnu havada olan, kendini beğenmiş birinin de işte bu öyküde olduğu gibi burnundan fitil fitil gelmesi çok yerinde olmuş . Şaşırdık mı? Hayırrrrrrrrrr! Hatta bu kişilerin burnuna da rütbe verilmeli "Binbaşı Fyodor Burunoviç" şeklinde. Neyse biz bu işe daha fazla burnumuzu sokmadan 3'üncü öykümüze geçelim. 3.Palto "Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık! "demiş Dostoyevski. Dostoyevski 'den daha çok ben burdaki incelemeleri okurken gördüm bu cümleyi herkes incelemesinde belirtmiş mübarek...! Öhö öhö neyse..! Akaki Akakiyeviç, kendi halinde fakir bir kalem memurudur. Yazı yazmaktan, özellikle yazıları düzgün yazmaktan epey haz alan Akaki bir gün yeni bir palto diktirmeye karar verir. Kullandığı palto epey eski hatta kullanılmayacak kadar aşınmış, yıpranmış bir paltodur. Haliyle Akaki için yeni palto diktirmek her ne kadar ekonomik açıdan zorlayıcı olsada diktirmek zorunda kalır. Yeni paltosu herkes tarafından duyulur. Hatta bu paltoyu görmek için sıraya giren insanlar bile olur. Öykü burda bitmiyor ama benim İncelemem burda bitiyor. Eeee şu klişe söz ile bitirelim incelemeyi "Hepimiz Gogol'ün paltosundan çıktık" Kitapla kalın.

Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)Nikolay Gogol · İndigo Kitap · 202156,1bin okunma

·

24 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Berilovsky