Kendini “Bir devletin şuuru olmak, bütün hakikatleri yoklamak, bütün yalanların maskesini sıyırmak ve kalabalığa doğru yolu göstermek” görevlerini biçen, hayatını öğrenmek ve öğretmek kelimeleri ile özetleyen Cemil Meriç’i öğrenebileceğim en güzel kaynaktan öğrendim. Babasının gören gözleri, babası akıl ise o gönül diyebileceğimiz, babasının mağarasındaki ışığı, gerçek bir gönül ehli olan Ümit Meriç öyle bir eser sunmuş ki bizlere bunu anlatmaya yazacağım sayfalarca yazı bile kifayetsiz kalır. Düşünce dünyama katkı sağlaması adına eserlerini okumayı kendime vazife bildiğim ve bu şuurla hayatını idrak etmeden eserlerini anlayamam veya bazı yazılarından dolayı yanlış anlarım dediğim Cemil Meriç’i tanımak adına elime aldığım bu eserin hayatıma yön verecek eserler arasında ilk sıraya geçeceğini nereden bilebilirdim ki. Bir fikir işçisini tanımak için çıktığım bu yolculukta bir gönül işçisini keşfettim. Hakka olan muhabbeti ile yazdığı cümleleri gönlüme tesir etti. Ümit Meriç en az Cemil Meriç kadar hayatımda önemli bir yere sahip artık. Bu okuma hayatımın en yavaş ama en tesirli okuması olarak nakşedildi hayatıma. Fevkalade bir incelikle nakış nakış işlenmiş bir şaheser. Büyük bir mütefekkirin gelişimi her detayı ile gözler önüne seriliyor. Cemil Meriç’i anlamak kolay bir iş değildir. Onun hayatını, Marksizm’i ve içerisinde olduğu ideolojiyi her detayı ile bilmek lazım gelir. Ancak o zaman onu hakkıyla anlayabiliriz. Bu eseri okumadan Cemil Meriç okumaya devam etseydim onu hakkıyla anlamamanın yanında yer yer yanlış anlayıp anlam veremeyecektim. Artık bana ters gelen noktaların perde arkasını bildiğim için ortada böyle bir sorun kalmadı. Kitabın içerik zenginliğini kısaca izah edecek olursam: -Cemil Meriç’in geldiği aileden başlayarak, -Çocukluğu(İşgal edilmiş olup Fransız idaresince yönetilen Antakya’da Fransız kültür ve dili dikte edilerek büyümekte, bu sebeple batıya bu denli ilgisinin olmasına her ne kadar bana ters olsa da anlayış gösterdim), -Eğitim yılları, -Fikri hayatı, -Örnek aldığı veya sevdiği yazarlar, -Yaşadığı Zorluklar, -Kitap sevgisi, -Gözlerini kaybedişi(Kör kelimesi Hoca’nın çok zoruna gidermiş bu yüzden bugün cümlelerimde dahi ona bu kelimeyi kullanmayı saygısızlık bilirim. Ona söylenebilecek en güzel kelime İran’da görme engelliler için kullanılan Ruşendil kelimesidir. Yani Kalbi aydınlık, Kalbiyle gören), -Aile hayatı, -Eserlerinin nasıl oluştuğu ve en önemlisi de ona hayatlarını feda eden, adayan Refikası Feyziye Hanım ile kızı Ümit Hanımefendinin hayatındaki paylarını okuyoruz, -Bunların dışında birçoğu sonradan Profesör olan yanında yetişen talebelerini, dönemin önemli kişilerini hem Cemil Meriç’in cümleleri ile tanıyoruz hem de onların cümlelerinden Cemil Meriç’i tanıyoruz. Velhasıl, herkes tarafından muhakkak okunması gereken ve anlaşılması gereken bu mühim mütefekkiri okumadan önce herkesin başlangıç kitabı bu eser olmalı. Sevgili Ümit Meriç Hanımefendiye iki hususta toplum olarak bir hususta da şahsım namına minnettarım. Toplum olarak Cemil Meriç’in bugün eserlerinin var olmasını sağladığı için fedakârlıklarından dolayı ve bu güzel eseri bizlere sunduğu için minnettarız. Şahsım namına ise ruhumun en derinde saklı noktalarına dokunduğu için minnettarım. Bütün eserlerini listeme ekledim. Allah kendilerinden razı olsun…

Babam Cemil MeriçÜmit Meriç · İnsan Yayınları · 2018197 okunma

·

102 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilalin Gölgesindeki Adam