Merhaba değerli okurlar.. Bu güzel kitabı Storytel uygulamasından dinledim. Güzel alıntıları hem sizler için hem kendim için buraya eklemeyi çok isterdim ama bunun için habire kaydı durdurup, sözkonusu alıntıları tekrar tekrar dinlemem gerekecekti. Kitap çok az okuyucuya ulaşmış ve maalesef onlar da hiç alakası olmayan değerlendirmelerde bulunmuşlar. Öyle olunca ben de çok düşük bir beklentiyle başlamıştım. Şimdi ise kitabı satın almayı, tekrar okumayı, notlar almayı, önemli yerlerin altını çizmeyi ve kitaplığımın müdavimleri arasındaki yerine referans kaynak olarak bırakmayı düşünüyorum. Kitapta ergenlikteki başına buyrukluk, isyankârlık, öfke, baş kaldırma, depresif bozukluklar, İntihar eğilimleri, yalana eğilim, kendini beğenmeme.. kısacası ergenlik ile ilgili aklınıza gelebilecek her şey kısa kısa bölümler hâlinde işleniyor. Antalya'da bir anaokulda müdür olarak görevini sürdüren yazarımız, daha önce yüksek lisans eğitimini "Evlilik Çatışması ve Çocuklardaki Davranış Problemleri Arasındaki ilişkinin Bilişsel-Bağlamsal Çerçeve Açısından İncelenmesi" konulu tez ile tamamlayarak Uzman Psikolog unvanı almıştır. Mesleğinin ve uzmanlık alanının kazandırdığı tecrübe sayesinde çocukları ve gençleri bolca gözlemleme imkanı bulmuş ve kitapta ele aldığı konuları da bu vakalar üzerinden örnekleri ile anlatıyor. Normalde bir psikoloji veya kişisel gelişim kitabı okuduğumuzda ne yapıp ne yapmayacağımızdan bahsederler. Örneğin Doğan Cüceloğlu kitapları, evet okuyucuyu tatmin eder ama hayatınıza bunları uygulamak anlatıldığı kadar kolay değildir. Bilmiyorum haksızlık mı yapıyorum.. ama Doğan Cüceloğlu, Gülseren Budayıcıoğlu kitapları bana bolca kurgu barındırıyormuş gibi geliyor. Süslü anlatımlar, merak uyandırmalar, ters köşe yapmalar falan.. Bence kendinde bazı kusurlar gören, bunları düzeltmek isteyen okuyucuyu gazlamaktan başka bir şey değil. " Bunu ben de yapacağım, başaracağım.. " deyip "pıssss" sönüyorsunuz. . Bu yazarları seven okuyucuları küstürmemek adına şöyle toparlamam gerekirse; elbette başarılı kalemler ama ben kıyas yaptığımda Özgün Kızıldağ'ı kesinlikle çok daha realist buldum. "Psikanalizi çocuk gelişimi ile harmanlayıp yetişkinlerin de kendileri ile yüzleşmelerini sağlamak için nasıl bir kitap yazılmalı?" sorusunun cevabı bu kitaptır çok net.. Kitap ergenleri anlamak için yazılmış gibi görünse de aslında yetişkinlere de en az ergenler kadar hitap ediyor. Kitapta çok fazla vakaya yer verilmiş olması sayesinde istemeseniz de " evet ben de bunu yaşadım ve evet ben de bu davranışsal bozukluğu halen bolca tekrarlıyorum." diyorsunuz. Bizler hepimiz bebektik, çocuktuk, ergendik ve şimdi yetişkiniz. Kendimizi savunuyoruz çoğunlukla, savunmasız değiliz. Ama bir zamanlar öyleydik. Doğduğumuz günden şimdiye dek karşılaştığımız tüm olaylar, tüm insanlar ve onların bize karşı olan davranışları bizi bugün olduğumuz biz yaptı. Psikanaliz alanı ile içli dışlı olduğumdan beri çevresel faktörlerin önemini her geçen gün biraz daha iyi kavrıyorum. İtiraf etmesi güç ama halen kendimi sevebilmek için yeterince dayanağım da sığınağım da yok.. Bu kitap beni kendimi sevmeye biraz daha yakınlaştırdı. Ergenliğime götürdü, öğretmenlerim ile olan diyaloglara götürdü, arkadaşlarım ile konuşmalarımı sanki şu an oluyormuş gibi canlandırmamı sağladı. Bilinçaltımız karakutumuzdur arkadaşlar ve şifresini sadece biz biliyoruz. "Ben neden böyle bir insanım?" sorusunun cevabını sadece ve sadece biz biliyoruz. Ama birilerinin, bir şeylerin bize hatırlatması gerekiyor. Benim için Freud odur, Jung odur, Erich Fromm odur, Bertrand Russell odur.. Son olarak Özgün Kızıldağ odur.. Önce kendinizi sonra da çevrenizdekileri anlamak için okuyun.. En kısa zamanda yazarın diğer kitaplarını da okuyacağım. Hepinize keyifli okumalar dilerim.

Ergenleri Anlama KılavuzuÖzgün Kızıldağ · Elma Yayınevi · 2013155 okunma

··

242 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Adem