Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
(Uyarı: Bu yazı her hemşirelik kitabı değerlendirmemde tekrar tekrar karşınıza çıkacak. Öncesinde bu yazımı okumuşsanız aşağılara inip kitap hakkındaki yorumuma ulaşabilirsiniz. Hiç okumadıysanız lütfen birkaç dakikanızı ayırıp okuyun.) Sözlerime, bu kitabın yorumunu okuyacak bir hemşire/hemşire adayı veya bir sağlıkçı olduğunu varsayarak, onlara seslenerek başlamak istiyorum. Ben henüz hemşirelik öğrencisiyim. Gelişmeleri yakından takip ediyorum. Birçok olumsuz duruma maruz kalındığının farkındayım. Sağlıkçıların genel olarak sesini çıkarması ve susmaması gerekiyor. Ben henüz bir sağlıkçı adayı olmama rağmen sizin başınıza gelen olumsuzluklarda elimden geldiğince gündemde kalması adına destek veriyorum. Hemşireler özelinde birkaç söz edeceğim. Bizim sesimizi duyurabilmemiz size bağlı, birlik olmalıyız, bizim hakkımızı gerçekten savunan kurumlarla işbirliği yapmalıyız. Hemşirelerin haklarını yeterince savunamamasının en büyük sebeplerinden biri Türk Hemşireler Derneği (THD)‘nin üye sayısının yetersizliği. Ben şu an kendi okulum olan Gülhane’nin Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu‘nun (THDÖK) yönetimindeyim ve kendimizi geliştirebilmek adına birtakım webinarlar/sempozyumlar düzenliyoruz, hemşirelerin tecrübelerinde faydalanıyoruz ve THD’yi destekliyoruz. Bu noktada da hemşirelik öğrencilerinin bulundukları okulun öğrenci komisyonunda aktif olmaları çok önemli. Çünkü bilinçlenme öğrencilikte başlamalı ve iş hayatı süresince de devam etmeli. Tabi bu sadece bilinçlenme ile ilgili de değil, mesleki değer anlamında size eşlik edecek arkadaşlara sahip oluyorsunuz, onlardan çok şey öğrenebiliyorsunuz, siz başkalarına çok şey öğretebiliyorsunuz. Bu bağ bu paylaşım çok değerli ve önemli. O yüzden hemen bu yazıyı okumayı bırakın ve kendi okulunuzun thdök instagram hesabına dm atın :D (Bu konuda herhangi bir soru işaretiniz varsa bana yazabilirsiniz.) Hemşire olanlar ise tekrar belirtmek isterim ki haklarımızın daha iyi savunulabilmesi için Hemşireler Birliği’nin kurulması gerekiyor ve hemşirelerin hala bir birliğinin olamamasının da en büyük sebebi üye eksikliği. Aylık 5tl gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor, bu birçok sendikanın aldığı paradan çok çok daha az bir para ve haklarımızı doğru şekilde savunan bir derneğe destek olmamak için para asla bir bahane olarak kabul edilemez. Ben gelecekte sizin meslektaşınız olacak biri olarak haklarımı öğrenme ve savunma konusunda emek sarf ediyorum ve benim gibi olan birçok arkadaşım var. Fakat bizim size çok ihtiyacımız var, birlik olmaya çok ihtiyacımız var, hep birlikte daha iyi olabilmeye çok ihtiyacımız var. Bu sadece bizim dönemimizdeki insanların bilinçlenmesi ile bitmiyor, sizin de bizimle birlik olmanız birçok şeyi belirliyor. Hemşirelerimizi de thder.org.tr/kayit-ol adresine bekliyorum. THD‘nin sloganıyla sözlerime son vermek istiyorum: ‘’ Unutma; Sen Yoksan Bir Kişi Eksiğiz!’’ Kitap hakkında yorumlarım bazı alıntılar ve bunlar hakkında yorumlarımdan oluşuyor. Kitap herkesin okumasını tavsiye ettiğim kolay okunan bir kitap. Sağlık sistemini ve sağlıkçıları eleştiriyor ve kendi anılarını bizimle paylaşıyor. ‘’Bu kitabın yazılma amacı okumayı sevmeyen, her türlü bilgiyi kalıp halinde almaya alışmış Türk toplumunun yazılı olmayan yasalarıyla yargılanan bir meslek grubunu topluma sevdirmek, tanıtmak da olabilir. Bu bir aşağılık kompleksi midir? Yoksa bir psikiyatriste mi gitmem gerekir? Bu sorunların hiçbirinin cevabı yok. Bu kitabın oluşması belki de kitabın yazarının kendi kendini tedavi yöntemidir.’’ ‘’Yıllar önce Doktor Tarık Minkari’nin ‘’Bir Cerrahın Anıları’’ kitabını okurken neden herhangi bir meslektaşım yaşadıklarını kaleme almamış diye hayıflanmştım. İnsanlarla iç içe, en mahrem, en duygusal anları yaşayan bizler, mütevazi miyiz, korkak mıyız? Karar vermek zor. Toplumun her kesiminden insanlarla birebir iletişim kurup bir şeyler yaşamamak ve bunları yazmamak olur mu? Bunları yazmalı ve ilk olmalıydım.’’ ‘’Neden halk böylesine önyargılı düşünüyordu? Hata bizde miydi? Bizler mi yanlış imajla sokağa, kliniğe ve memleketin dört bir yanına savurulmuştuk? Acaba imajmeykırımızı mı değiştirmeliydik, yoksa var olduğumuz toplumu mu? Neden hemşireden karı olmaz? Neden doktoru doktor haklar, olmazsa hemşire paklar? Neden hemşireyim dediğinizde cinsel obje, rahat kız yaftası boynunuza asılır? Nedeni memleketimdir, memleketimin insanının cehaletidir. Kişinin sırf kadın olduğu ve kadına özgü bir mesleği icra ettiği için damgalanması erkek egemen bir toplumda yaşadığımızın ve bu toplumdaki eşitsizliğin göstergesidir. Hal böyle olunca da Türkiye’de kadınlara özgü her mesleğin imajı biraz sarsılmış, dansözlerden sonra en öldürücü darbeyi hemşireler almıştır. Bu ülkede hemşireler, hostesler, sekreterler sırf kadın oldukları ve ara meslek grubu sayıldıkları için aşağılanmış, damgalanmıştır yıllar boyunca.’’ ‘’Yaşamda cinsellikten korkan ve utanan Türk toplumu kısıtlı cinselliği hala doğal alanların dışında denemeye çalışırken, on yedi on sekiz yaşındaki kızların insana ve insan tenine bu kadar alışkın olmasıdır yadırganan aslında. Kendi bedenini tanımayan, kadın ya da erkek bedenini evlendiği gece ilk kez gören bir toplumun bu tavrını anlamak o kadar da zor değil tabi ki.’’ ‘’On yedi-on sekiz yaşındaki gencecik kızların gerçek yaşamla bu kadar çabuk yüzleşmeleri doğal olarak daha fazla hata yapmalarına neden olmuştu. Yanlış evlilikler, gece hayatına takılmalar, bunalımlar, istifalar yaşadılar. Bense iki yıllık da olsa üniversite eğitimi almanın, hemşirelik gibi kısaca ‘’İnsana bakım verme’’ mesleğine daha olgun (!) bir yaşta başlamanın rahatlığını yaşadığım için şanslı sayılırım. Genç bir kadının, eskilerin tabiriyle akıl baliğ olmadığı bir yaşta hemşirelik gibi zor bir mesleğe başlaması hem ruhen, hem de bedenen doğa kurallarına aykırı gibi geliyor bana. O yaşlarda neler hissettiğimi tam olarak hatırlamasam da aklımın bir karış havada olduğunu şimdi gülümseyerek anımsıyorum. Bu yüzden, ortaokuldan sonra 4 yıl okunan sağlık meslek liselerinin kapatılması isabet oldu diye düşünmekteyim.’’ Burada Burçin hanımı destekleyici birkaç cümle kurmak istiyorum. Lise mezunu hemşire olunmaması, daha hemşire olmak için çok ‘’ergen’’ olduğunu, THD ergen makalesinde detaylı bir şekilde yazdı. Bu makaleyi okumanızı düşüncelerinizi temellendirebilmeniz açısından tavsiye ederim, hatta şart koşarım :D Makaleyi googledan hemen bulacağınızı düşünüyorum bulamazsanız bana yazabilirsiniz. Kitap hakkında daha fazla alıntı vermeyeceğim, çünkü Burçin hanım ile kendimi çok yakın hissediyorum ve onun yaptığı sistem eleştirileri benim öğrenci hemşireyken görebildiğim kadarı ile gayet yerinde. Yani tüm kitabı buraya yazamayacağım için sizin okumanızı tavsiye ediyorum :D Ayrıca Burçin hanım kitabında sağlık sistemini ve sağlık çalışanlarını eleştirirken kendi eksiklerini belirtmekten çekinmemiş, bu dürüstlüğü için de kendisini tebrik ediyorum. Bu kitap hakkında en üzüldüğüm nokta yeni baskısının olmaması, Burçin hanımın mailine veya bir sosyal medya hesabına ulaşabilseydim kesinlikle ona kitabını bir yayınevi ile anlaşıp bastırması için ısrar ederdim. Belki kendisi bir şekilde bu yazıma rastlar ve önerimi değerlendirir umudu içinde sözlerimi sonlandırıyorum... Kitaplarımı ve incelemelerimi paylaştığım instagram adresim: instagram.com/busraninkitapok...
Ben Bir Hemşireyim
Ben Bir HemşireyimBurçin Utku · Ozan Yayıncılık · 20078 okunma
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.