Kemal Yılmaz tarafından yazılmış hiç istemeden vatan dedikleri topraklardan kovulmuş insanlardan sadece birinin hikâyesi. Oysa o kadar çok var ki. Girit' den gelen Emine'nin de bir hikayesi vardır. Balkanlardan gelen Ayşe'nin de. İşte ne olduysa bu insanlara oluyor.
İstanbullu Elefteri'a da İstanbul'da sakin bir yaşam süren Rumlara 6-7 Eylül 1955'de yapılanların hikâyesi. Kitap yazarın ilk eseri olmasına rağmen İtalyanca'ya da çevrilmiş. Dili çok yalın gereksiz dolambaçlı cümleler ile okurun kafasını karıştırmadan yazılmış, olayların içinde tutularak sanki karşımda biri anlatıyor duygusu ile okudum.
6-7 Eylül günlerinde yaşananlar tamamen sokaktaki insanın bakışı ile ele alınmış. Nedenlerine değinildiği küçük bölümlerde okuyucuyu sıkmadan o insanların penceresinden bakılmış. Derin devlet yapısı, ülkenin Kıbrıs diplomasisi gibi konulara gazete okuyan ve o haberi kendince yorumlayan ortalama bir insan çerçevesinde değinilmiş. Bu da o konuları okuyucuya bırakarak araştırmasını sağlıyor, nitekim kitabı okuduktan sonra 6-7 Eylül olayları ile ilgili belgesel izledim ve yazıları okudum. Yazar
Kemal Yılmaz'ın anlattıkları ile birbir örtüştüğünü görmem zor olmadı. Bu da iyi bir araştırma yapıldığını gösteriyor. Bir yorumda günyüzüne çıkmamış roman derken bir diğerinde de iyi kitap en çok satan değildir denmiş. İstanbullu Elefteria'yı okuyunca hak vermemek mümkün değil. Böyle bir kitabı yazdığı için
Kemal Yılmaz'ı kutluyorum ayrıca daha ilk kitabında yurt dışı başarısı elde ettiğinden dolayı tebrik ediyorum...