Gönderi

Onetti, birçok ünlü yazarın çalışma disiplini karşısında düştüğü şaşkınlığı gizlemez asla. Onun için yazının saati yoktur, disiplinli çalışması söz konusu bile değildir. Onun bitmek tükenmek bilmeyen tembellik ya da tıkanıklık dönemleri vardır, asla zorla boş kâğıdın karşısında durmaz. Buna karşın, onun da yine büyük ihtimalle palavra olan bir disiplin hikâyesi vardır, gururla anlatır durur: 'Kısa Hayat' başlıklı romanını iki yılda bitirmiştir ve bu iki yıl boyunca her cuma akşamı odasına kapanmış ve pazartesi sabahına kadar aralıksız çalışmıştır. Dostu Vargas Llosa'ya takılır her fırsatta: "O, edebiyatla evlilik ilişkisi yaşıyor, görev gereği yatıyor; bense zina işliyorum, canım çektiğinde, sadece arzuladığımda sevişiyorum," der. Başka bir yerde, "Yazmanın âşık olmak gibi olduğunu, söyler, "insan birden yazma arzusuna kapılır, nedenini bilmez, ben de ancak böyle yazabilirim," der. Bu arzunun karşısında tembellik dikilir. Onetti'nin tembelliği dillere destandır. Bu yüzden yazabileceğinden çok daha az yazmıştır, kendi de kabul eder. Ama tembellik hakkını da savunur: Yazma zevki ne olursa olsun insan hayatını yazarak geçiremez, sevişerek geçiremeyeceği gibi. Zamanının önemli bir kısmını kadınların çalmış olduğunu iddia eder. İrili ufaklı aşklarla yazma zamanından çok çalmıştır. Yazma işini hep ertesi güne bırakır. Zaman kaybıydı, aynı zamanda da değildi, der. Yazmak onun için bir sevişmeye benzese de, gerçek sevişmeyi yazmaya tercih ettiğini saklamaz. "Yazma ihtiyacı hisseden kendi içinde kazmalıdır, ancak orada sanat eserinin asla varılmayan arayışının tüm malzemesi bulunur. Bizden başka şey ve kimse yoktur." Son Söz, Münir H. Göle
Sayfa 98 - Son Söz, Sınırlar Ötesi Bir Pezevenk, Münir H. GöleKitabı okudu
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.