Gönderi

126 syf.
·
Puan vermedi
Üstad Mevdudi'nin Kur'an'ı Kerimi daha iyi anlamamız için; İlah ,Rab, İbadet ve Din kavramlarını Kur'an'ın ilk indirildiği dönemdeki insanların anladığı anlamda anlamamız gerektiğini ifade ettiği bir eser. Yazar , Peygamber efendimiz (sav.) döneminde , Kuranla ilk muhatap olan insanların, bu kavramların anlamlarında bir sapma olmadığı için mesajı doğru anladıklarını , bizim de bu şekilde anlamamız gerektiğini düşünerek kavramların kelime köklerine inip ayetlerle düşüncelerini desteklemeye çalışmış. Bu kavramların Halifeyi Raşidin döneminden sonra yavaş yavaş asıl anlaşılması gereken anlamın dışına çıktığını, dönemin müslümanlarının da bu kavramları güncel anlamları üzerinden ifade ettikleri için kavramlar daralmış anlamlarına hapsolduklarını söylemektedir. Bu daralma sonucunda ise Kuran öğretisinin cehalet perdesi ile kapandığını iddia etmektedir. Yazara göre kavramların değerlendirmesine bakacak olursak: 1)İLAH: Kelime kökünden yola çıkarak bu kavramın ibadet,kulluk ve mabud anlamlarında kullanılmaktadır Cahiliye döneminde ilah; şiddet ve sıkıntıda kendilerini koruyan , dua edilen ve dualarını işitip kendilerine yardım edebilecek güçte olan bir varlık olarak anlaşılıyordu. Uluhiyetin bu ilahlar arasında paylaşıldığını ve tüm bu ilahlar üzerinde bir başka ilah olduğuna inanıyorlardı. Yazar, cahiliye dönem insanların ilah anlayışından yola çıkarak Allaha inandığı halde başkasına dua eden ,ihtiyaçlarını başkasına arz eden insanın, uluhiyeti kendi hayatındaki değerlere paylaştırdığını ve farkında olmadan şirke düştüğü ifade etmektedir. Ayrıca kim Allahtan başka kimsenin hükmünü kanun sayar emir ve yasaklarının uyulması gerektiğini söylerse de yine aynı duruma düştüğünü söylemektedir. 2)RAB: Yine aynı şekilde yazar kelime köklerine inerek bu kavramın; terbiye etmek, toplamak mesuliyet yüklemek, üstünlük, malik olmak.. gibi anlamlara geldiğini söylemektedir. Bu kısımda genel olarak Kuranda bahsedilen kavimlerin ortak problemi üzerine durulmuş. Nuh(as),Hud(as),Salih(as),İbrahim(as) ve Kuranda anlatılan diğer kavimleri örnek göstererek, düşülen ortak yanlışa dikkat çekmiş. Bu kavimler genel anlamıyla bütün yaratıkların ve alemlerin rabbi ve ilahını Allah olarak kabul ediyorlardı ;fakat bu alemin nizamında başka ilahların da var olduğuna, ihtiyaçlarını onlara arz edebileceklerine inanıyorlar; ahlaki, sosyal siyasi ve hayati işlerinde O'nun emir ve yasaklarını kabul etmiyorlardı .Bundan dolayı Allahtan başka ilah yoktur diyemiyorlar veya demek istemiyorlardı. 3)İBADET: Bu kavramın da temel anlamının boyun eğmek, itaat, kulluk, saygı gösterilen gibi anlamlara geldiğini belirtilmiş. Bu kısımda ise, ayetlerde geçen, tağuta ibadet bahsine değinilmiş. Tağutun Allaha karşı haddi aşan ve zulmeden her türlü yönetim, otarite , Allahın kitabını hiçe sayarak insanları kendi bildikleri hayata yönlendiren kişi veya lider olarak ifade edilmiş. Bu yönetime boyun eğmenın geldiği anlamı ise bölümün başında belirtilen' ibadet' anlamına geldiğini ifade etmiş . 4)DİN: Üstünlük, egemenlik, kanun, yol, muhakeme gibi anlamlara geldiği ifade edilmiş. Diğer kavramlarda da olduğu gibi bu kavramda da belirtilen anlamların Kuranda geçtiği yerlerden örnekler verilmiş. Kişinin otorite kabul ettiği kişi , kurum veya sınıfın dini üzerine olduğunu yani onun dininden olduğunu söylemiş. Genel olarak Kuranda da bu kavramın kişinin yüksek bir otoriteye boyun eğdiği, itaatini kabul ettiği bir hayat nizamı anlamında kullanıldığını belirtmiş. Bu kitabın eleştirisi olarak Merhum Nedvinin İslamın Siyasi Yorumu ve Hudaybinin Davetçiyiz Yargılayıcı Değil kitaplarını okuduktan sonra inşallah en son kendi yorumlarımı belirteceğim.İlk incelemem olarak sanırım çok uzun oldu aslında daha uzun olması gerekiyordu. Kendi yorumlarımı eklememeye ve anlaşılır bir dil kullanmaya çalıştım, inşallah muvaffak olmuşumdur.
Kur'an'a Göre Dört Terim
Kur'an'a Göre Dört TerimEbu'l A'lâ el-Mevdudi · Beyan Yayıncılık · 20002,080 okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.