Gönderi

323 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
KÖKÜNE KADAR SPOİLER İÇERİR!
DİKKAT SPOİLER İÇERİR! İşgalciler haksız mıdır? İşgalciler bu hamlede kendi topraklarını bırakıp başka toplumların yurduna hücum edecek kadar kindar bir toplum olduklarını kabul etmiş oldular. Kin gütmeleri nedeniyle bundan nefret ve kötülüğü barındırdıkları anlamı çıkar. Bu nedenle kendini işgalcilere karşı savunan toplumun yaptığı her türlü eylem zannımca müstehak ve meşrudur. O dönemin Gelenek Örf Adetleri nelerdi? Türk toplumunun ne kadar misafirperver sıcak kanlı bir ulus olduğu herkes tarafından bilinir. Dışarıya olan inceliğimiz var. "Saygıda kusur etmeme" gibi bir ahlaki değerimiz var. Buna tezat kendi milletimize kendi çocuklarımıza olan ayıplarımız da var. Örneğin; erkeklerin kendinden büyük kadınlarla evlenmesi ayıplanırdı. Ya da bir babanın kendi öz çocuklarını sevmesi bağrına basması ayıp kaçardı. Özellikle kız çocuklarının çocuktan bile sayılmaması durumu daha da vahim. Gelinlik çağı gelen kızlara evden gidici gözüyle bakılması, gittiği evde hizmetçi, hatta köle olarak görülmesi, tabiri caizse bir mal pazarlama ürünü olarak görülmesi, bizim milletimizin en büyük ayıplarındandır. Asıl düşman kimdir? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki satranç oyununda en öndeki taşlar piyonlardır. Savaşta önden gidenler bir nevi yemdir. "Kahramanlık" savsatalarıyla ölüme gönderilen onca genç insan, Liderlerin kapılar ardındaki sinsi planlarının, kalem oyunlarının kurbanı olmaktan kendilerini kurtaramazlar. Gerçek şu ki; onlar kendi vatanlarının istikbali inancı doğrultusunda kahramandırlar. Onlar nereye hücum ettiklerini bilmezler ama, her toplum, tek ve ebedi düşman olan cehaletle savaşmalıdırlar. Medya ve Basın gündemi nasıl yansıtıyor? Teknoloji çağının ilerlemesiyle birlikte insanoğlu'nun biyolojik yapısında körelme başladı. Ne çevreye karşı ne de mesleki açılardan derinliğini kaybetti. Medya ve basın personelleri araştırmacı kişiliklerinden yoksun çalışmaya başladı. Yüzeysel araştırılan, uydurma doğruluktan uzak bilgilerle insanları toplum gözünde küçültücü olaylara sebebiyet vererek, hedef haline getirdiler. Ayrıca kişisel mülklere ve haklara tecavüz etmeleri, Medya'nın muhabir ve basın mensuplarının "Basın Özgürlüğü" adı altında dokunulmazlık yasasından kaynaklı ego gösterisi yaptığı kanaatindeyim. Arıburnu neden Anzak koyu oldu? Sahiplenme duygusu her millette aynıdır. İnsan, çeşitli isimler ve sembollerle o şeyin kendine ait olduğunu savunmaya başlar. "Aitlik hissi" bilinmeyenden korkan insanların sığınağıdır. "Burayı biliyorum, bu güvenli" diyebilmek için önce ona bir isim veya sembol vermek gerekir. Bilinmeyene isim vererek, bilinenin sahibi olur. İnsan elini sıktığı kişiyi öldürebilir mi? Farklı milletler bir araya geldiğinde bu savaş dahi olsa, kültürleşirler. Fiziksel yapıları, stratejik savaş metodları, karşılıklı küfürleştikleri dil bile kültürleşmektir. Kültür, seninle senden olmayan arasındaki farklılıklardır. Birbiriyle yemek paylaşımında bulunmak, tokalaşmak barışçıl ruhlara sahip olduklarını gösterir. Her şeyin farkında olsalar dahi bu sessizliği bozmadan ölürler. İnsan mı yoksa mucize mi? Açlık, geçim sıkıntısı gibi sorunlarına devlet ve devlet adamlarından ilgilenecek muhatap bulamayan kişiler, Devleti de adamı da kendi içinden seçer. Halkın gözünde devletin otoritesi biter. Kendi bünyesinden seçtiği kişiyi ise haddinden fazla yücelterek ermişlik ünvanına nail ederler. Hatta dahası, o kişinin bereket ve sağlık getirdiği gibi türlü türlü batıl inançlar doğururlar. Vizesiz geçilir mi? 1. Dünya Savaşı zamanlarında İngilizler, italyanlar ve frenkler İstanbulu bir dönem işgal etmiş, yerli Türk halkına da etmediğini bırakmamışlardır. İstanbulu parça parça bölen İşgalciler, "vize olmadan komşuya dahi gidemezsin." demiştir. O da yetmemiş "Selam kanunu" çıkararak Türk subayları ve albayları gibi üst rütbe askerlerinin, kendi rütbesiz erlerine dahi selam vereceğini söyleyerek, türkülerin gururuyla oynamışlardır.Sonrasında bir İngiliz askerleri, selam vermiyor gerekçesiyle bir Türk subayını nezarete attırıp günlerce işkence görmesine sebep vermişlerdir. 1. Dünya savaşından çok daha öncesinde Osmanlı zamanında, İstanbulda 36 farklı millet yaşarmış. Buna rağmen yukarıda yazılanların birini bile yapmadı Osmanlı Devleti. Mustafa Kemal Atatürk, ün Anzak analarına seslenişi: " Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa yollayan analar, gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızda, huzur içindedirler ve huzur içinde uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır. - Atatürk, 1934"
Uzun Beyaz Bulut Gelibolu
Uzun Beyaz Bulut GeliboluBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20219,1bin okunma
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.